DczgAhR. Rüyada ölmüş annenin elini öpmek işlerinin eskisinden daha iyi olacağına, manevi olarak çok güzel ve huzurlu bir döneme girdiğine ve yakın bir zaman içinde daha iyi yerlere geleceğine, rüya sahibinin bu kişiler ile olan bağlarını kopartacağına, büyük maddi ve manevi kayıplara uğranacağına, daha güçlü hale geleceğine ve onlardan önde olacağına, maddi anlamda güzel bir gelir elde edileceğine, insanlara karşı çok daha anlayışlı olacağına, büyük maddi ve manevi zarara uğrayacağına, büyük üzüntüler yaşayabileceğine yorulur. Rüyada ölmüş annenin elini öpmek gördüyseniz Ortaklık veya ortak kaynak paylaşımı gerektiren konulara girmeniz durumunda talihsiz durumlar söz konusu olabilir. Rüyada ölmüş annenin elini öpmek çok iyi işlere imza atıp büyük miktarlarda para kazanacağına, hayırsız bir kişinin sebep olduğu sıkıntıya çözüm olacağına, bir mal alım satımı dolayısıyla yaşanan bir sıkıntının ortadan kalkmasına yardım edeceğine yorulur. Rüyada ölmüş annenin elini yıkamak ona kol kanat gereceğine, komşusunun eksiğini gidermek için ona malından ve parasından vereceğine, bununla da kalmayarak aynı zamanda güç vermek için hep yanında kalacağına, yeni bir hayat kurma yolunda bazı adımlar atılacağına, alınan borçların günü gününe ödeneceğine delalet eder. Rüyada ölmüş olan annenin elini öpmek büyük bir projenin başına geçileceğine, darlık içine düşeceğine delalet eder. Rüyada ölmüş annenin elini öpmek nedir hayali kurulan mutluluk dolu hayatın yakalanacağına, huzurlu günler geçirileceğine, mahkemeye taşınmış olan bir konu hakkında olumlu haber alınacağına, iş hayatında çok istenen bir mevkiye terfi alınacağına ve rahata erileceğine yorulmaktadır. Rüyada ölmüş annenin elini öptürmemesi onları hoşnut edecek bir evlat olarak vazifelerini her daim tam olarak yerine getireceğine, yeni bir işe girilerek yeni bir hayat kurulacağına, çok daha mutlu olunacağına, sorunların kısa zaman içinde biteceğine yorulur. Rüyada ölmüş annenin elini öpmek diyanet çok büyük ve güzel bir ilişki yaşayacağına, iş hayatında karşısına çıkan sorunları rahat bir şekilde sona erdireceğine işarettir. Rüyada ölmüş annenin elini tutmak çekilen yükün hafifleyeceğine, büyük atılımlar ve yenilikler yapacağına ve hayatını çok iyi bir noktaya getireceğine inanılır. Rüyada ölmüş annenin elini öpmek görmek evdeki hesabın çarşıya uymayacağına ve bu nedenle de gerek maddi gerekse manevi anlamda zarara uğrayıp çok kötü günler geçireceğine, sorunlara çözüm yaratacak biriyle iş ortaklığı kurulacağına alamet etmektedir. Bu web sitesi, size en iyi deneyimi sunabilmek için çerezler kullanır. Daha fazla bilgi için Gizlilik Politikası
Halvetiyiz biz erenler Nişansızlık nişanımız Soyumuz İbrâhim soyu Muhammed pirimiz bizim Ey aşıklar ey garipler Bu diyar hangi diyar Kerbeladir gam yüklüdür Kan gölüdür bu diyar Cemal yolu bulunur Allahı zikretmekle Resulullah bilinir Daim tevhit etmekle Aşık olan söz eylemez Aslına yalan söylemez Söz veripte geri dönmez Muhammede bak ibret al Söyledin özünde ara kendini Özünde gizlidir senin Muhammed Sözünde anlattın bize tevhidi Özünde gizlidir senin Muhammed Açılınca güller dalda Bülbüller ötüyor onda Hasan Hüseyinim gonca Kokulmuyor Muhammedsiz Cemalini seyredince Resulullah kim bilince Ehlibeyit söylenince Yanıyorum cemaline Güzel aşık cevrimizi Çekemezsin demedim mi Bu bir rıza lokmasıdır Yiyemezsin demedim mi Gel aşıklar gel arifler Gel Muhammedi bulalım Ey dost yolunda sadıklar Gel Muhammedi bulalım Previous Next Rüyada Olmuş Annenin Elini Tutmak Rüyada olmuş annenin elini tutmak düşmana karşı mahcup olmayacağına, birden fazla evinin ve arabasının ayrıca kendisine bolluk, borçlarını ödeyeceğine, yaşadığı sorunlardan ve sıkıntılardan kurtulacağına, tövbe edip daha düzgün ve iyi bir hayat yaşanacağına, kötü niyet besleyen bir komşuyla ilişkilerin kesileceğine, çok güzel işlere gireceğine, tabir edilir. Ayrıca rüyada ölmüş annenin elini tutmak çok istediği bir şeye sahip olacağına, parasal olarak sıkıntı çeken kişilere yardım eli uzatılacağına, işlerin yoluna gideceğine, elinde bulunan imkânlar sayesinde kendisini çok seven bir kişi için yakın zaman içinde büyük bir sürpriz yapacağına, böylece geçim derdinin baş göstereceğine, ilişkinizin evliliğe doğru gidececeğine, yorumlanır. içine düştüğü zor durumdan kurtulacağına tabir edilir. ortaklar arasında üzüntü duyulacak olaylar yaşanacağına delalet eder. yenilgiye uğramış hissedeceğine alamet eder. çok üzüntülü yollardan geçeceğine ve kötü günler yaşayacağına yorulur. Dini olarak Rüyada olmuş annenin elini tutmak tabiri Dini olarak rüyada olmuş annenin elini tutmak yaşanan sıkıntıların sona ereceğine, işlerin her geçen gün daha iyi olacağına, kurulan hayallerin yıkılacağına, uğradığı zararları bu kişilerden karşılayacağına ve daha sonara bu kişileri cezalarını çekmeleri için kolluk kuvvetlerine vereceğine, maddi olarak zengin hale geleceği gibi manevi olarak da önemli bilgilerle donanacağına, hem güzelliği, maddi durumunun ve imkânlarının çok daha iyi olacağına, hiç beklemediği bir anda çok para kazanacağına, yeniden can bulacağına, dünya yaşamı için de gerçekleştirmek istediklerine kavuşacağına, delalet eder. Psikolojik olarak Rüyada olmuş annenin elini tutmak yorumu Psikolojik olarak rüyada olmuş annenin elini tutmak verilen emekler sayesinde büyük kazançlar elde edileceğine, eline geçen paranın bereketinin de daim olacağına, kişinin hayatını allak bullak edeceğine, karşı cinsten olan kişilerden gördüğü ilginin de her geçen gün büyüyeceğine, yaşanan sorunlardan kısa süre içinde uzaklaşılacağına ve hem maddi hem manevi olarak rahata erileceğine, o kimseyi kendisine tutku ve saplantı haline getireceğine, üst yöneticilerin gözdesi konumuna gelineceğine, böyle bir zorluk yaşaması halinde vatan hasretine dayanamayacağına ve bir gün gurbete gitmesi gerekirse bunu kabul etmeyeceğine, işaret KONULARDA RÜYA TABİRLERİ ESERLERİMİZ SON EKLENENLER GÜNÜN AYETİ Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah’tan yardım dileyin. Şüphe yok ki, Allah sabredenlerle beraberdir.BAKARA- 153 ÖZLÜ SÖZLER Ezeli ervahta nur-u Muhammedi ile beraber olmaya halvetilik denir. Adem "ben hata yaptım beni bağışla " dedi, İblis ise" beni sen azdırdın" dedi ya sen!... sen ne diyorsun? Edep, söz dinlemek ve gönle sahip olmaktır. Güzelliğin zekatı iffet ve edeptir. Hz. Ali Zeynel Abidin oğlu Muhammed Bakır'a "Ey oğul, fasıklarla cimrilerle yalancılarla sıla-i rahimi terk edenlerle arkadaşlık etme." diye buyurmuştur. Kemalatın bir ölçüsü de halden şikayet etmemektir. En güzel keramet gönlü masivadan arındırmaktır. Alem-i Berzah insanın kendisidir. Zahir ve batının karşılığı aşk-ı sübhandır. Mutaşabih ayetler ledünidir. Ölüm ve cehennem korkusu Hak'ka dost olmayanlar içindir. Şartlanmalardan ve önyargılardan arınmadan kimse masum olamaz. Uzlaşmak için bahane arayan düşman zıtlaşmak için bahane arayan dosttan daha iyidir. Baki hakikatler fani merkezli inşa edilemez. Her zorluğun çözümü sevgidir. Allah var gayrı yok sevgi var dert yok. Allah de ötesini bırak. Sorunları erteleyen ve örten değil çözüm üretip sorunları çözen olmalıyız. Kişinin irfanı kemalatı nispetinde şeytanı da nefsinin şiddetinde olur. Kötü huylardan kurtulmanın en keskin yolu ilahi aşka yanmaktır. Mücevherden sarraf olan anlar, başkası bilemez. Ne fark eder kör için elmas da bir, cam da bir. Eğer sana bakan kör ise sakın sen kendini cam sanma.Mevlana Kendini oldum ve doğru zannedenler kendileri gibi düşünmeyenlerden rahatsız olurlar. Eflatun'a dediler ki "Ne kadar çok çalışıyorsun". O da dedi ki "hayır ben sevdiğim işi yapıyorum" Allah kuluna sevdirdiği her işi kuluna kolaylaştırır. Kurtuluş hidayete tabi olanlar içindir. Selam olsun hidayete tabi olanlara. Tevhid-i Ef-al meratibi ihvanın kendi gerçeğine seyir haritasıdır. Kişi ilk önce kendisinin arifi olacak ki Rabbinin arifi olabilsin. İnanmak başka şey, teslim ve tabii olmak başka şeydir. Kalıcı dostluklar edinin. İhvan gibi yaşa, gerisine karışma. Mutlu insan başkalarının mutluluğu için yaşayandır. İslam dini istişare esaslıdır. Allah için affet, Allah için paylaş. İhvanlığını işine göre değil, işini ihvanlığına göre ayarlayacaksın. Kul, iradesini Allah’a teslim edendir. Hakk'ı hatırladığımız unuttuğumuzdan fazla olsun. "Olacağım" diyene engel yok, "olmayacağım" diyene bahane çok. Ben merkezli değil, biz merkezli olun. Dervişçe yaşamak, tevhitçe yaşamaktır. Yaptığınızı azimle yapın, hırs ile yapmayın. Kullukta devamlılık esastır. Önce emin insan olmalıyız. Derviş, halinden belli olmalıdır. Beşeriyet kemalâtın hammaddesidir. Mükemmeliyet istikamette daim olmaktır. İnsanın cismi arza, ruhaniyeti semaya mensuptur. Yaradılış farziyetimiz hakkı bilmektir. Hakk'ı tanımanın ön şartı Resulûllah’ı tanımaktır. İnsanın sırrında Allah’ın sonsuzluğu vardır. Kulluğa bahane yok değer üreteceksiniz. Şikayet, Mevla’ya hürmetsizliktir. Kulluk adına yapmadıklarımıza hiçbir bahane geçerli olmayacak. Bu âleme kavga için gelmedik. Telkin öncelikle bizim nefsimize olmalıdır. İnsan, Allah’ın sırrı Allah da insanın sırrıdır. Varlığımızın sebebi zuhuru, Cenab-ı Resulûllah’tır. Kullukta teslimiyet “Rağmen” olmalıdır. Kazası olmayan tek şey hayatımızdır. Sevgi dışındaki bütün hallerde zorluk vardır. Nefsinde mevsimi hazan olanın, gönül mevsimi bahar, Ahireti bayram olur. Hayat yaşamak, yaşamaksa sevmektir. En güzel keramet istikamet üzere olmaktır. Kişinin Rabbini tanıması için kendini tanıması lazım. Hakk’ı ancak Mirat-ı Muhammet’ten görebiliriz. İnsanı Hakk’ta sonsuzlaştıran ve yaşatan, sevgidir. Sevgi bütün yaratılanların varoluş mayasıdır. Sevgisiz olan her mekân ve mahâl mundardır. Sevgi Allah için yanmak ve olmaktır. Allah’ın ve Resulullah’ın sevgisi ile yanmayan gönül hamdır, ahlâttır. Hakikat ehlinin sermayesi aşk-ı sübhandır. Talepte kararlılık, kararlılıkta da sabır esastır. Sabır, sadrın genişliği kadardır. Sadır genişliği ise; kabulümüz, sevgimiz kadardır. Kamil insan demek;Bütün duygularda,düşüncede ruhta olgunlaşmış insan demektir., Dervişân, Mürşidinin eşiğinde sadık olduğu sürece, farkında olsa da olmasa da tekamül halindedir. Kim ki Allah’ı ciddiye almaz ise; Allah o kimseyi ciddiye almaz. Hakkı görmeyen gözler amadır. Gayret olmadan kişinin ulaşacağı hiçbir âliyet olamaz. Kendi gerçeğimize yol bulmak için arz üzerinde var olan bütün mevcudiyetten istifade edeceğiz. Bu fırsat âleminin bir tekrarı daha yoktur. Hiçbir oluşum kendi halinde, kendi başına müstakil değildir. İhvan isek bir iddianın sahibiyiz demektir. İhvanın kemâlâtı, olgunluğu, karşılaşmış olduğu olumsuz tecellilere verdiği tepkilerle ölçülür. Kişi muhatabı ve müdahili olmadığı hiçbir meselenin şahidi olamaz. Herkes kazanımlarını kayıplarını tespit etsin ki şuurlu bir hayat yaşayabilsin. Birebir uyarılar insanı daha çok uyandırır. Bütün canlılara dostça yakın olmalıyız. Tekâmül için her anı yeniden yaşamak , her anın yeniden talibi olmak zorundayız. Gayret etmeyen kişiden Kâmil insan olmaz. Ehl-i talip bu Kâinatın özelidir, özetidir. Kul, hizmeti kadardır. Kul, sevgisi kadardır, Kul hoş görebildiği kadardır. Kul feragat edebildiği kadardır. Kul paylaşabildiği kadardır. Ehl-i ihvan’ın sevgisi Rabbi’nin sevgisi, meşguliyeti Rabbi’nin meşguliyeti olmalıdır. Her an Rabbi ile meşgul olanın, muhatabı Rabbi olur. Güzel bakmalı, güzel konuşmalı, güzel dinlemeliyiz. Hayırları geciktirdiğimiz zaman şerre dönüşür. Şerleri geciktirdiğimiz zaman hayra dönüşür. İhvanın irşad olmasının ön şartı teslimiyattır. İlmen yâkinlik; bilmek ve kabul etmektir. İhvan telkin edileni yaşadıktan sonra Hakkel yâkina ulaşır. Kul, Rabbini ne kadar ciddiye alırsa, Rabbi’de onu o kadar ciddiye alır. Rahman’ın sevgilisi olmak gönlü cenab-ı Resulullah’a yönetmek ve tabi olmakla orantılıdır. İhvan, kendi özünde kâmil duruşa ulaşırsa, onda bir değil de nice esmanın açılımı, nice sıfatın inkişaf ve izhariyeti yaşanacaktır. Dünkü gibi konuşan, dünkü gibi anlayan, dünkü gibi yaşayanın anı ve akibeti hüsrandır. Ehli gönül olan, ,Resulullah’a ve Ehli Beyt’egönül veren Ehl-i İhvan’ın seyr-i sülüğü nefis merkezli akıl ile değil gönül merkezli akıl iledir. İhvan, hayırda ve şerde damlayı derya mesafesinde görecek kadar Rabbini önemseyen olmalıdır. Hakka vuslat, ancak aşk- sübhân ile olur. Aşığın, sevgisinin sancısıyla uykularının kaçması lazım ki, orada aşktan söz edilebilsin. Hayatla zıtlaşan değil hayatla uzlaşan olmalıyız. Eğer kişi yarışacaksa hayırda yarışsın selâmda, yarışsın, paylaşmada hoş görüde affetmede yarışsın. Kişi tercihinin neticesini yaşar. İnsan, sevebildiği kadar, değer üretebildiği kadar insandır. İhvan, arif olmalı ve gönlünü bütün olumsuzluklardan arındırmalıdır. Herkes yaptıklarının neticesini yaşayacak. Biz kulluğumuzu her gün yeniden yenilemeliyiz. Üstünlük ancak takva ile sevgi iledir. Allah hiçbir zaman abes ile iştigal etmez. Her işte bizim için hikmet ve hayır vardır. Ehl-i ihvan hiçbir zaman olumsuzluk adına hesap yapmamalıdır. Herkesin şeytanı, Cebrail’i, Mikail’i, İsrafil’i ve Azrail’i kendisiyle beraberdir. Ehl-i ihvan demek arif olan, Hakk'a eren demektir. Sevginin tezahürü ibadettir. Eğer inanıyor, iman ediyor, seviyorsanız, yap denileni yapacak ve aksatmayacaksınız. Sevenin ne gecesi ne gündüzü ne yorgunluğu ne bahanesi ne de mazereti olur. Karşılaştığımız zorlukların tamamı tekâmül için ikrarımızı ispat içindir. Bu âlem teşbih, tespit, tenzih, takdis ve şahadet âlemidir. İnsanın Hak katında kadri, kıymeti sevgisi kadardır. İnsan, yaşadığı zorluklar aşabildiği engeller kadar insandır. Hiç zorluk, acı çekmeden, uğraş ve çaba sarf etmeden kimsenin başarıya ulaştığı görülmemiştir. Hepimiz Allah’ın Resulûllah’ın ve Ehlibeyt’in aşkından muhabbetinden istifade edip Hakk’ta bakileşebilecek yetilere sahibiz. İnsan, asliyeti kendisine unutturulmuş varlıktır. Müsemmâ ehli olan için, isimler değişşe de asliyet değişmez. Hiçbir güzelliği kendimize mal etmeden, bütün güzellikleri Rabbimizden bilmeliyiz. Herkesin imtihanı iddiası kadar olur. Yani iddiası büyük olanın, imtihanı da büyük olur. Kâinat, insan için, insana hizmet için halk edilmiştir. Hayatın tamamı, kulluğun ve dostluğun talimidir. Kişi bilgisinde değil yaşantısında kâmil insan olur. Bizim yaşadıklarımız; tercihlerimizin, taleplerimizin ve dualarımızın neticesidir. Mezheplerin farklı olması, dünya iklimlerinin, ırkların ve kültürlerin farklı olmasındandır. İrfan mekteplerinin temelde aynı, detaylarda farklı farklı olması insanların, meşreplerinin farklı farklı olmasındandır. Kimi takva ile kimi zikrullah ile, kimi hizmet ile, kimi de ibadet ile Hak rızasına ulaşmak ve kâmil insan olmak arzusundadır. Din adına zıtlaşmalar, taraflaşmalar ve tefrikalar çıkarmak Rahman’ın ve Kuran’ın reddettiği duruşlardır. Elin eksiğiyle uğraşan, kendi eksiğini hiçbir zaman göremez. Biz bu âleme eksik tespit zabıtalığına gönderilmedik. Âşık; mâşûkunu hususiyetle geceleyin, en çok yalnızlık halindeyken düşünür. Geceleri ve seher vakti çok özeldir. Dostluğun ilk şartı sevmektir. Fakat çıkarsız beklentisiz sevmektir. Dost olmak, dostun her türlü yüküne katlanmaktır. Bizim için yaşamak bir gündür, o da bugündür. Kulluk adına yapmamız gereken ne varsa sabırla ve ihlâsla yapmalıyız. Hak katında gıdalanmanın birinci esası, âdab-ı Muhammediye ve hakıkati Mahmudiye ile kıyam durmaktır. Biz eyvallah tacını, sensin’ tacını başımızdan, hiçlik hırkasını da eğnimizden hiçbir zaman çıkartmayacağız. Bir damlanın hiçliğe ulaşması, onun deryaya düşmesiyle olur. Bize ulaşan her tecellinin, Mevlâ'dan olduğunun bilincinde olalım ve rıza gösterelim. Sakın tecellilerden kahreden, kederlenen olmayalım. Tecellilerden şikayetçi olmak, kulun Rabbine olan saygısızlığıdır. İhvan, hangi tecelli içinde olursa olsun, mutlaka güzel düşünmeli ve güzel değerlendirmelidir. Edep ve âdap dışında nefes almayalım. Biz, Cenâb-ı Resûlullah’ın vitrini olmalıyız. Bütün nimetler ve âliyetler, gayret ve hizmet iledir. Biz hangi hali yaşıyorsak bizim için hayırdır ve hikmetlidir. Hikmete tabi olanlar hikmet ehli olurlar. "Senin için Ya Rabbi" zevkiyle hayatı yaşayalım. Huzur, ancak tevhid ile aşk ile sevgi ile Allah’a ve Resûlun’e yönelmek iledir. Güzel ahlâk ve sevgi insanlığın omurgasıdır. Her gününü son gün, her namazını son namaz, her muhabbetini son muhabbet gibi kabul eden kişinin yaşantısı Ehl-i ihvanca olur. Büyük laf etmemeye sahibi olalım. Ehl-i Beyt olmak, hem nesebi hem de mezhebidir. Ehl-i Beyt, Kur’an’ın ete kemiğe bürünmüş halidir. Yaptığımız her şey kulluğumuzu ispat edercesine olmalıdır. Halkı memnun etmek için Hakk'ı incitmeyelim. Kemalat, hissedilen ilk nefesten son nefese kadar sadece Allah ve Resûl’u için say ve gayret etmektir. Tevhid-i Ef-al hakikatin zübdesi, tevhidin nüvesidir. Kullukta edebi olmayanın Hak’ta izzet bulması mümkün olamaz. Hikmetleri seyretmenin tek şartı, tecellilere karşı sabırlı olmaktır. Kişi yaşamış olduğu imtihanları aşabildiği kadar tekâmül etmiş olur. Aslında bize zor gelen tecelliler, bizim için ikramdır. Kulluğun esasında yap denileni yapıp sonucuna da razı olmak vardır. Bütün kâinat, kişinin kendi hakikatine misaldir. Öncelediğimiz Allah ve Resûl’u olmalı. Ertelediğimiz ise nefsimizin arzu ve istekleri olmalıdır.. Dervişi tekâmül ettirecek olan iştiyakı, kendine olan telkini, ve gayretindeki kararlılığıdır. Her günü yaşamak, her günü diğer günden farklı bir alana taşımak için biz bugünün talebesiyiz. Hatasını kabul edip hatasından dönen kul hayırlı kuldur. Hedefi olmayanın istikameti de olmaz. İhvan ne dünle ne de yarınla zaman kaybedecek sadece anını ve gününü değerlendirecek. İhvanlık, halde örnek olmaktır. Aile yaşantımızla, tecellilere olan tepkilerimizle, kişilerle olan ünsiyetimizle, her halimizle hele hele de ibadete olan düşkünlüğümüzle fark edilmeliyiz. Cenab-ı Resûlullah’ın tezahür etmediği hiçbir mekân, Hak katında şerefli olamaz. İbadet etmenin hoşnutluğunu yaşarken bu hoşnutluğu, ibadet etmeyenlere karşı bir üstünlük saymadan fail Allah'tır zevkiyle yaşamalıyız. Kıyas, şeytani sıfatlardandır. Karşımızda gördüğümüz eksikliği önce kendimizde tetkik etmeliyiz. Hiç kimse kendi gerçeğine olan seyrine mürşitsiz yol bulamaz. Baki olabilmenin, sonsuzluğa ulaşabilmenin tek şartı; Hak ile Hak olmak Hak’ta ölüp Hak’ta dirilmektir. Hayata ders veren değil de hayattan ders alan talip olmalıyız. Anlayan ve öğrenen olmalıyız. Anladığını genişleten, hayatına uyarlayan olmalıyız. Tasavvuf önce şeriat-ı Muhammediye ile hakikat-ı Mahmûdiye ile hikmetler talim edilir. Bir meselenin görevlisi olmak ayrı şeydir, gönüllüsü olmak ayrı şeydir. Ehl-i ihvanla konuşularak halledilmeyecek hiçbir mesele olmamalıdır. Hak dostları bir araya geldikleri zaman bakışmaları bile muhabbettir. İhvanlığın dört ana esası vardır; ihlas, şecaat, cesaret ve cömertliktir. Hayatın tamamında, her adımda, her bir nefeste; bir tuzak, bir imtihan vardır. Gönül, Rahman ile coşarsa; kişi karşılaştığı her türlü tecelliye sabır ve tefekkür ile mukavemet gösterir. İhvan, ne Dünya ne de ahiret beklentisi olmaksızın kulluğunu fi-sebilillah yaşamalıdır. Kur’ân'ı öğrenmeye, okumaya, okutmaya, anlamaya ve yaşamaya çalışalım. İslam, yap denileni yapmak; yapma denilenden uzak durmaktır. Kulluğunu yarına erteleyenin Allah sevgisi yeterli değildir. Tekâmül etmek için sürekli gayret halinde olmalıyız. İnsana olan sevgisizlik Allah’a olan sevgisizliktir. Allah’a vuslat ancak Aşk-ı sübhan ile olur. Hak’ta bâki olabilmek için kayıtsız şartsız teslim olmalıyız. Dilimizde zikrullah ile gönlümüzde her daim muhabbetullah ile inşa olmaya çalışmalıyız. Şeriatın ihlâl olduğu yerde hakikat olmaz. Her türlü tecelliden istifade edecek kadar arif,hiçbir zorluktan yılmayacak kadar da dirayetli olalım. Arif olan baktığı her zerreden, karşılaştığı her tecelliden kendisine istikamet arar. Ehl-i ihvan hatasında ve günahında ısrar etmeyen ve tövbesinde aceleci davranandır. Âşık maşukundan gelen cefalardan haz duymazsa gerçek aşık olamaz. Kendisindeki gayrilikten arınan insan için dışarıda ve içeride gayri olan hiçbir şey kalmaz. Kişinin samimiyeti, sadakati ve sevgisi ona istikamet verir. Bizden istenilen öncelikle safiyet, samimiyet ve sadakattir. Ehl-i ihvan öyle bir kristalize olacak, safiyet kazanacak, kendi benliğinden öyle bir sıyrılıp latifleşecek, şeffaflaşacak, kendine ait bir renk zan düşünce ve duygu kalmayacak ki Allah’ın boyasıyla boyansın yani Resûlullah’ın haliyle hallenmiş olsun. Gayret, kulluğun esasıdır. Biz bildiklerimizle amel edelim. Bilmediklerimiz, bize bildirilecektir. Her Ehl-i ihvan bulunduğu cemiyette fark edilmelidir. Bizim sabrımıza, bize kötülük yapanların şahitlik etmesi lazım. Asli maksadımız, nefsimizi ve Rabbimizi tanımaktır. Gayret etmeyen kişiden kâmil insan olmaz. İhvan, kendi hakikatine seyri sülük ederken hem dünyasını hem de ukbâsını saadete erdirmiş olur. Muhabbetimiz Resûlullah’ın ve Ehl-i Beyt’in muhabbeti, davamız Hak davası olsun. Eğer insan Rahman’ın aynası olacaksa yansıtıcılığının çok net,arı ve duru olması lazımdır. Eğer bir olumsuzlukla, zorlukla karşılaşıyorsak, bu bizim olumsuzluluğumuzdandır. Arz ve semada her ne olursa insan ile ilişkilidir. Sözümüzün ilk müşterisi kendi kulağımız olmalıdır. İslâm şahitlik ile başlar, şuhut ile yaşanır. Ve yine şahitlik ile kemal bulur. Hangi başarı vardır ki uğraşsız gayretsiz ve gönülsüz zuhura gelsin. Aşığın ölümü Hakk’ta vuslat, sonsuzluğa uyanmak ve sonsuzluğu yaşamak olur. Artık etrafımızla ve kendimizle olan kavgamızı bitirip, sevgiyle nefes almanın gayretinde olmalıyız. Kişinin kararlılığı tecellilere gösterdiği mukavemeti kadardır. Aşık hep maşukundan söz etsinler, hep ondan konuşsunlar ister; zaten gayrı şeyler aşığı rahatsız eder. Kişi mutmain olmadıkça kulluğunda, dostluğunda hep hüsrandadır. Cemal aşıkları için gayri olan her şey haramdır. Zikrin esası namazdır, muhabbetullahdır. İhvan, hayatın tamamında Rahman’ın iradesi altında yaşamaya dikkat ve özen göstermelidir. Her şeye rağmen seveceğiz Her şeye rağmen hizmette gayretli olacağız Kulluk, içinde Rabbi'nden başkasını bulundurmayan, gayrilerden boşalmış hiçlik makamıdır. Hayatın ve kulluğun emanetçisi olduğumuzu, bu emaneti taşımamız ve ehline teslim etmemiz gerektiğini hatırdan çıkartmamalıyız. Hayatı hep Hakkça yaşamanın gayretinde olmalıyız. Hayat, bizi kullukta belirli bir kıvama taşımak içindir. Kendine gafil olan, Allah’a arif olamaz. Her varlık Hakk'tandır ve Hak ile kaimdir. Bütün masivalardan arınmak, “ölmezden önce ölmek” Hak’ta ebed olmak; olağanüstü bir azim ve gayret ister. Kişinin kararlılığı, cesareti, azmi ve sevgisi bir arada tekmil olursa; kişinin önünde aşamayacağı engel ve mâni olmaz. Talibin âli ve en yüce değerlere ulaşabilmesi, Allah ve Resûlu’ne olan muhabbeti, sevgisi ile orantılıdır. Hedefimiz ve gayemiz, bugün tevhid noktasında Allah’ı Resulullah’ı ve Ehl-i Beyt’i dünden daha farklı idrak etmek ve yaşamaktır. Tevhid adına bize yapılan teklifatın tamamını yaşamak, bizi kendimize döndürmek ve kendi hakikatimizle tanıştırmak içindir. Tevhid meratiplerindeki yaşam talimlerinin tamamı, bizi kendi ruh derinliğimizdeki iç potansiyelimizden istifade ettirmek adınadır. İhvanın bilip, yapmak isteyip de yapamamasının sebebi kendisinde yetersiz olan kararlılığı, gayreti ve talebidir. Cenab-ı Resûlullah’ın tezahür etmediği hiçbir mekân, mükerrem ve münevver olamaz. Hiç kimse kendi gerçeğine olan seyrinde mürşitsiz yol kat edemez. Kulluk adına yaşanılacak ne kadar âli değerler varsa, bunların tamamı ancak mürşid-i kâmilin nezaretinde ve refakatinde yaşanılabilir. Bâki olabilmenin, sonsuzluğa ulaşabilmenin tek şartı; Hak ile Hak olmak, Hakk’ta ölüp Hakk’ta dirilmektir. Yaşadığımız ne tür olumsuzluk olursa olsun, bizim hedefimize olan iştiyâkımızı arttırmalıdır. Her türlü olumluluk ve olumsuzluktan istifade eden olalım. Ehl-i ihvan hiçbir zaman olumsuzluk adına hesap yapmamalıdır. İhvan, kendisini yargılayan, kendisini öz eleştiriye açık tutan ve kendini kemâle taşıyan olmalıdır. İhvan, ancak telkin edilen hikmetli sözleri, hadisleri ve ayetleri yaşantısına uyarlayarak gayretinde istikamet bulabilir. Kim hidayeti dilerse hidayete ulaşacak; kim hidayete ulaşmak istemezse Rahmân da ona hidayet etmeyecek. İnancı olmayanın istikameti olmaz. İnsan-ı asli Allah’ın aynasıdır. Nurun olduğu yerde zulüm, dinin olduğu yerde kin, sevginin olduğu yerde nefret olmaz. Ehl-i ihvan demek arif olan gerçeklere eren demektir. Herkes tercihinden yönelişinden meyil ve rızasından sorumludur. Nimete ulaşmak için mutlaka hizmete talip olmalıyız. İhvan düşünmekle, keşfetmekle ve gayret ile kemâlat bulur. “Rabbim” diyen için zaten zorluk yoktur. Hedefi olmayanın istikameti de olmaz. İslam, aslen teslim olmak ve selamet bulmaktır. NAMAZ VAKİTLERİ
Rüyada ölmüş dedenin elini tutmak aile hayatında çok kötü tartışmalar yaşayacağına, ferahlığa çıkılacağına, bazı sağlık sorunlarının baş göstereceğine, inatçı karakteri yüzünden sık sık ilişkide kavgaların yaşanacağına, ruhun ve kalbin rahat edeceğine, ekmeksiz ve aşsız kalacağına, eline çok yüklü miktarda kazanç geçeceğine, doğru bildiği yoldan şaşmadan, eninde sonunda istediği başarıya ulaşacağına delalettir. Rüyada ölmüş dedenin elini tutmak gördüyseniz Aşk hayatınızı, yaratıcılık gerektiren projelerinizi veya çocuklarınızla ilişkilerinizi ilgilendiren konularda olumlu veya ani gelişmeler var. Rüyada ölmüş dedenin elini tutmak kendisine yeni kısmetler sunacağına ve aza kanaat etmesi durumunda çoğu kendisine nasip edeceğine, kendisinin çok üzüleceği olaylar yaşayacağına yorulur. Rüyada ölmüş dedenin elini öpmek işlerin çığırından çıkacağına, alınan bir haber üzerine bir yolculuğa çıkılacağına ve bu yolculuktan ötürü aile içinde tartışmaların başgöstereceğine delalettir. Rüyada yaşlı bir dedenin elini öpmek çevresindeki düşmanlarını ayıklayacağına, ticaretteki rakiplerine karşı üstünlük elde edeceğine, kazançlı bir döneme girileceğine alamet eder. Rüyada dedenin elini öpmek atılacak adım sayesinde çok büyük başarı kazanacağına, talihinin ve kısmetinin açık olması sayesinde elinin bolluğa kavuşacağına rivayet eder. Rüyada ak sakallı dedenin elini öpmek herhangi bir sorun ile karşılaşmayacağına ve huzurlu ve refah içinde bir hayat süreceğine, aile hayatında ve iş hayatında çok güzel günler görüleceğine, yakın çevre içindeki bir kişi ile bir gönül ilişkisi yaşanacağına işarettir. Rüyada ölü dedenin elini öpmek kendisini seven bir arkadaşının ön ayak olması ile koşulları daha iyi olan bir iş sahibi olacağına, çok kötü zamanlar geçirip ruhsal olarak çok zor durumlara düşeceğine ve uzun bir süre bu durumdan kendisini kurtaramayacağına delalet eder. Rüyada ölmüş dedenin sesini duymak kazanılacak çok büyük bir başarının ardından sevilen bir arkadaşla işlerin daha da büyütüleceğine ve kazanılan paranın yardıma muhtaç kişiler için kullanılacağına, evlilik yolunda ilerleyen bir ilişkinin çıkacak dedikodular yüzünden biteceğine inanılır. Rüyada yaşlı dedenin elini öpmek yaşadığı sorunların teker teker çözüleceğine ve yaptığı işlerde çok büyük başarılar kazanacağına, olayları geçici olarak değil, kökten analiz edip, o şekilde bir çözüm bulacağına delalet etmektedir. Rüyanı Sevdiklerinle Paylaş Bu web sitesi, size en iyi deneyimi sunabilmek için çerezler kullanır. Daha fazla bilgi için Gizlilik Politikası
Rüyanın Özeti Rüyada ölmüş dedenin elini tutmak yüzünün güleceğine, umutlarının tazeleneceğine, ruhunun şifa bulacağına, eğlenceli ve hoş günler geçireceğine, yapılan bütün işlerde kazanç sağlanacağına, rahatlayacağına, başarısına ve mutluluğuna engel olan hiç bir şeyin kalmayacağına, uzun uğraşlar vererek ve çok büyük çaba göstererek ortaya koyacağı bir proje sayesinde çok iyi bir kazanca sahip olacağına delalettir. Rüyanın Geniş Tabiri Rüyada ölmüş dedenin elini tutmak yüzünün güleceğine, umutlarının tazeleneceğine, ruhunun şifa bulacağına, ticaretinde ehil kişiler arasına gireceğine, kafasını tamamen rahatlattıktan sonra daha başka işlere gireceğine ve yüklü servete sahip olacağına, sıkıntıların ve sorunların yakın bir zaman içinde son bulacağına, biraz daha sabırlı davranması halinde hayalini kurduğu güzel yaşama kavuşacağına, yeteneklerini çok daha göze çarpacak şekilde ortaya koyma fırsatı bulacağına delalettir. Rüya alimine göre büyük sorunlar yaşamadan, hayatını tatlı bir huzur içinde geçireceğine, yanlış yapan arkadaşlarını uyararak yardımcı olacağına, yakın çevresindeki insanlar sayesinde içine düştüğü ruhsal çöküntüyü atlatmayı başaracağına, eğlenceli ve hoş günler geçireceğine, hiç yokluk ya da darlık çekilmeyeceğine, öbür dünyada rahat etmesi için çeşitli güzel ve sevap defterinin açık kalmasını sağlayacak bazı şeyler yapacağına ve hayırlı ve güzel bir şekilde dualar edileceğine işaret eder. Rüyada ölmüş dedenin elini tutmak yapılan bütün işlerde kazanç sağlanacağına, bol kazançlı bir işe girileceğine, kazanacağı paralar sayesinde aile hayatında yaşanan tartışmaların sona ereceğine, tartışmaların ve kırgınlıkların sona ereceğine, sağlık sorunlarının geçici olacağına, maddi ve manevi olarak çok büyük adımlar atılacağına alamet eder. Rüya yorumları kitabına göre can ciğer olduğu kişilerle tatlı ve keyifli zamanlar geçireceğine, kısmetinin ve şansının her zaman yerinde olacağına, bolluk, bereket ve zenginlik sahibi olacağına, rahatlayacağına, başarısının artacağına ve makamının da yükseleceğine, işlerinde büyük kazançlar elde edeceğine alamet ettiğine inanılır. Rüyada ölmüş dedenin elini tutmak geleceğinin parlak ve güzel olacağına, mutluluk ve huzur getirecek bazı adımların atılacağına, başarısına ve mutluluğuna engel olan hiç bir şeyin kalmayacağına, sevdiği kişiler ile sevinçli günler yaşayacağına, atılacak adımın ardından herkesin tanıdığı ve çok sevdiği bir kişi olunacağına, çok mutlu olacağına, aile hayatında çok hayırlı haberler alacağına, yüksek mevkilerde işlere gireceğine alamet ettiği söylenir. Rüya sözlüğüne göre rızık elde edeceğine, hayallerine kavuşmak için elinden gelen her şeyi yapacağına, uzun uğraşlar vererek ve çok büyük çaba göstererek ortaya koyacağı bir proje sayesinde çok iyi bir kazanca sahip olacağına, anne babasının istediği yoldan gideceğine, sakinlik ve huzur içinde geçen yaşantısının etrafındakileri kendisine imrendireceğine, yoksul için zenginliğe delalet ettiği söylenir. Genel anlamıyla Rüyada dedenin elini tutmak önemli bir makama terfi alacağına, kendini motive ederek, gülmeyi ve eğlenmeyi başaracağına, eğitim aldığı branşa ve yeteneklerine göre bir işe gireceğine, sevilen kişilerle birlikte çalışılacağına, aile hayatı içinde yaşadığı tartışmaların son bulacağına ve çok iyi günler göreceğine, hem maddi olarak hem de manevi olarak layık olduklarına kavuşacağına işaret etmektedir. Devamını Oku …
rüyada ölmüş annenin elini tutmak