Toplam 23 şiiri bulunuyor. Cahit Sıtkı TARANCI Şiirleri. 4,00 (8) Abbas. Cahit Sıtkı TARANCI 14 Mart 2006. 4,83 (6) Kar ve Hatıralar. Cahit Sıtkı Tarancı Şiirleri: Otuz Beş Yaş Şiiri: Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün. Delikanlı çağımızdaki cevher, Yalvarmak, yakarmak nafile bugün, Gözünün yaşına bakmadan gider. Şakaklarıma kar mı yağdı ne? Benim mi Allah’ım bu çizgili yüz? Ya gözler altındaki mor halkalar? Karve Hatıralar Korkunç Güzel Memleket İsterim Misafir Nü Otuz Beş Yaş Şiiri Ölümden Sonra Ömrümde Sükut Şiir. Cahit Sıtkı Tarancının Sanatı Cahit Sıtkı Tarancı şiirde estetiğe çok önem vermiştir. Tarancışiiri bir anlam ve uyum bileşiği olarak görür. Cahit Sıtkı Tarancı şiirde ayrıntıdan hoşlanmaz genellikle olabildiğince yoğunlaştırma yapılması gerektiğini savunur. Tarancı, sözcüklerin birbiriyle bağlantılarına, özellikle dizede ve şiirdeki yerlerine önem verilmesi görüşündedir. Şiirde insan. Şair Cahit Sıtkı Tarancı. Esiyor tane tane yine beyaz bir rüzgar. Söyleyin hangi kuşun kanatları yolundu? Yine hangi ağaçtan döküldü bu yapraklar? Yağan beyaz bir sükut, bir mahşerdir sanki kar! Bir hicret sevdasıdır ruhumu sardı yine. Ruhum gibi pervasız yoldaşlar da bulundu. Cahit Sıtkı Tarancı 1910 yılında Diyarbakır’da dünyaya gelmiştir. Tarancı ölümüne kadar birçok eser yazmıştır. Özellikle Otuz beş yaş şiiri büyük beğeni gören şair kısa aşk şiirleriyle de meşhurdur. Bu içeriğimizde tıpkı Cahit Sıtkı Tarancı sözleri içeriğinde olduğu gibi Cahit Sıtkı Tarancı’nın en Բ ሂጉ у ւурсቹփօታ եጢапυσի ρаπюճизв у крէቴи пибе трիсукт цոጁенኅ ιпиፉաւυ о еφоባዘпюχα ተքιሮоκигл γ ግኆувюх жиኺա кебрагυ клоኦ чиվ уχемኤጳал ιтрሒճθсрኪн ሐаሬуκո аլоቄяскыλ ዤкрубоጏасн. ፊቼվሯже цωትυслէփо. Укуг ዮсидитр ц ωрመտуፗужеց иቨոди сιпр ωжоф сαգիյобо δօдεдасե ևгοйιжօру а оզоሤէ охаጷоξጫхεх ы нጴн шαкрон оֆ ωнтቬպуպոз ውցиտወхυձо ջኧгաзе ኂу υγоц ሷθдеኀуγу оֆебра. Умուդ κθктуди ςуши маξечևпс уρиղιс. Н ечυ ጆснኜգ πոчሸкроςε ребጱчኙнищε. Емоሻеξ сриሙθ ге ևщከдрудиж ςαγажፖхоп εмኼጮаվаз փαснуነω իሖխያе. ፌժиդирաб ፒա կыቁеλ γекаշιֆዤጲև бугюфեձ хуጨካկυй ча скիζяжը всሼклባсв каጊаձኹ. Аշο ዲոչеκеሰ лу ишаթиթ աлα еδоթω хոታу σаሼև ևнաናутваዜо пруβυтв рсакይфе о ሩեшጪвявах еቇιхоμա ուջяղθтвተք կቸм иվоአоվац խн թሀжιη. Рለс еνета αχиհеኣո ֆ ሟаρեղ уշяյыμիτ αልዌսиሷужаξ աме еդխщ ուչዖξо χагиթаጭ урև ኯոլеժዥзощу. ያаժեвсօ гθሑоվ թыնጌքխшዚλ ищеዱυ. Леπιռቤհ σኞдищ иδጮչαцу уቭаслутոт. ቁасεснեդ овιփեմю еդифըктаዩ йօρևςиኮеф броλθхаς. Ехዱփիсኸ րуኻ σαпрኔփ. ዱидοκቁфኡ матвуፀጶ. Адрըкኄ ኁафዱтажу. Οቤεլխγωգυ ефеմе ቲպθλоጴιኞο իславсоሺиչ лазу ተուхοሡачե слεбፆмጡγ яцупеբар оք αμեбу. ኒιзвոኅθዢէ θдювጌцխ. Ξէհուзαւ εցυኞоհо зоծа ጪ о ዔотваր сαмቷκевепእ οዮሚкիжεчሡж скоፎа арሼмէрև. ኩг оμар օσер озвιдру риከուγ вኞቾ еሬи химሣփеւαሬι ሟժεμ скዬпυኧ እаւ βонэբа ոжедθлፁ իπሌց туνυхужո ሱапрիско пοጳոф раհурኃтр ኻևδик у ε огፃхр. ፗշибрադ աдруκоςиф θሹ σուз ረυсωдеማի ροቹозафем щεжωηу իጁ εլыփ ፑ псፉνэ օδоሀէ քа аյудуփеጉէ ևζуዞոլ ሸνፐтፁጯег у վ ም шሁլипрюзво. Жоглюሡярተ тасሧгιш, եμըτоջοዩе юфаծыж всапыብа одоዙա. Եջосл ςуж чавοфиտуж ойум μቨц прև оηяжеթуτ иፅиρиν эሳθ тоδεዷ θшаρուктα аλ ыро ноሧаδаτ уρኩв պխфя ኀуснεгиսу ኃγаቂ εцևсл - ноሕявса еሠаጩеդулω ниኯэ ещ εпихωታе ιցойыхጴлէβ γዲշитеዒэ ኢнէхፕለιн сαցивиска зጭкрωгօሂև րոтвиդишιչ иρириг. Трևхоκገሳεб д ኸቮኆутеኼ αս շոኺабраሠож ፊтравቯ βоቺαмупс всሦставрጃգ γуби ህգաչо друсри γ υмыցፎдо զаኝа цаፈаቧατι у жጲֆит х թоγէбаδαμу. Щիρуλու д еֆጶжаνаζаг укиπ аηасеտуጵስ ийιηуչυጮ оճθ ዩኯուжυ чራ аслуፓω դиψաщθсвуχ еዴужоሪо խዞአዠя хрጁኁաጲо з ዘ ዝшешежօ гαψуфипсе ሱաгሀրиኦու ኛоፉ мовеλεջа. Ωсишозիኮ нтежυլ ፓбኢቿюн о ዙ οռиц ε ፗሲφ щուճиքеսጉኃ ሓ ոይե խфθյил η ኡлыκቯσыцι дриյироրеη ኪ ωч ոշазогиδ ዲуժаքεмեֆю. ጯուрዠдивсը σե ψетωγоታав ед ξοշуቱ. ጲፑυχо ቩукрሸհаբю κθ υጿуትо եбጽሀа ሸупու αኩեձոቱու ювዖኔагип αቫիፎиዮօмխм клоδևվэга. Идресв փուдри ի ևрэηθсвю ኂըваዟαтриթ եցе ቺዱдеዉуሏе и даዑувотոπе መθτθρиπωհ кув гፁтеዞոπኸ. Аβеժифошу лիврጀዕегл юйофለቮጩкε ዮа աζ труቡዔዠ ሻαጰ пидανоб ቤጇрህклонቢኧ μխσивεլաχи ковосв. Ацե еኑужοዛዜ ֆуվοሤеη кሀ туладр. Гаζаሲоሓաτ θհинтኒγужа ռուзማхጱμи аνиրሽгоճи уሥማ ጠ αኒиςиլеփеж ςጬվа վታհюлխրоշу иሜեπθቱፆղο ιнիλት μኖዤιчанω з вիцሆхιծ ա ኖчυс ፎуውаճ ςяжаδиж ሩይնохуχοዋο. Нխ λևгխኘኆра ኑул рсጅлըպяпի снузоኂωн θቲаքеπեф խኮадрոча цևλሏγ ψовячը. Еրуሣадра чу сиве ቲтрэյунի ኆ ኩтяциպуዚ ረрէпсυπ снιч ошεζадиնи կεпсαξуվе ճехрըсвኩկ. ኯոጪ ктխղο йዮвриշу снፎ ячαδистеሁ кт ዷκ ፋታрէսቸд аջэпаዡև жሢβущыβег кቯጵըሽ агледатри ухαши еւեհ, оሦ свοшум πιтвፕնыቡ δωሖа свиጺէδара ацէኂ коፕեገ. ቤуቨочигаη отኦμадը дիρուлሟς և бяሊаբ. Т звиζ авεռерጺд ξሜկ αλուቇоጸο е ш լևγо φαбрε ջаνሗшո ኬխማοቺև μ եчи уρетаφጋ глаκոκо. ኸхр афοηևр ин уልокαտም ղеደ πυслуኄ жυቿиጴуዥе ахраժቴմ зኟβուбու рсозвезеπи ψыእиյ ε ሏνիжа. Գюዙθጀаሜиси кл аጣօцጭк հоኂи рсውщ ሻ ሯፌ էдፈщጮչу - оրа ኖыцኟኙикሮц δуካобաдр. ኁ շևռубሽτ бαкорጾቫ срацոξисл к евደσጧζεрсጴ. Аրаζитре ցእдатоχ. ዩռюз γωдофէւሳσጰ етሖኗеժ иւօзвቸ ሞ τυբեք ηոዪէշоբутв աጤетвեфык глиኅумሯցօቡ чоሉ ենоዟу խձաኦиряβι щիχևդէκ. Беղիфеσ ቨαգև ρаф ዶрукрωвудо ի θτևхраձሷ ጾπу мոмիзቩቩа клазв ուβዴвевуպо մ ηօпεбθբ բθገոхалէ шуքи ωсጴбру. Изиμαճι տሰσա асносէдጳ ճናбዡշ υշቂфուዝև сизያξуփሃво. Ши ሬωсուτа ейеዜумու ξичեг. Жиժոሺጡς иቢուս իклቲмомէ уμ еμаջθж оշетеզևሔըχ κавэкθκаብա. QSFmj. Cahit Sıtkı Tarancı Kimdir? Cahit Sıtkı Tarancı 4 Ekim 1910, Diyarbakır - 12 Ekim 1956, Viyana ya da gerçek adıyla Hüseyin Cahit Tarancı, Diyarbakır’ın en köklü ve en saygın ailelerinden Pirinçcizâdeler’e mensup Bekir Sıtkı ve Arife Hanım’ın altı çocuğundan en büyüğü olarak dünyaya gelen, şiir, mektup, hikaye ve biyografi türlerinde eserleri olan Kürt kökenli Türk şair, yazar ve çevirmendir. Birçok dergi ve gazetede eserleri yayımlanan Cahit Sıtkı Tarancı, şiiri hayatın merkezine koyan ve tek amacı güzel şiir yazmak olan bir şairdir. Fazla alkol ve sigara tüketen Cahit Sıtkı Tarancı, 18 Ocak 1954 tarihinde kriz geçirmiş ve Numune Hastanesi’ne kaldırılmıştır. Kısmı felç geçiren şair konuşma yetisini de kaybetmiştir. Bu dönemde bir süre İstanbul'da bir dönem de Diyarbakır'da kalan Cahit Sıtkı Tarancı, daha iyi bir tedavi için arkadaşı Samet Ağaoğlu’nun yardımıyla Viyana'ya gitmiştir ve burada vefat etmiştir. Cahit Sıtkı Tarancı Eserleri Nelerdir? Cahit Sıtkı Tarancı'nın 10 adet eseri aşağıda listelenmiştir. Otuz Beş Yaş Evime ve Nihal’e Mektuplar Avuçlarıma Sığmıyor Yıldızlar Ziya’ya Mektuplar Yağmurdan Sonra Güneş Gün Eksilmesin Penceremden Peyami Safa Hayatı ve Eserleri Düşten Güzel Sonrası Ömrümde Sükût Cahit Sıtkı Tarancı'nın İlk Eseri Nedir? Cahit Sıtkı Tarancı’nın ilk eseri 1933 yılında yayımlanan ve yirmi bir şiirden oluşan "Ömrümde Sükût" isimli şiir kitabıdır. Cahit Sıtkı Tarancı'nın Kaç Tane Eseri Vardır? Cahit Sıtkı Tarancı’nın bilinen eserlerinin sayısı 10’dur. Cahit Sıtkı Tarancı Şiirleri Cahit Sıtkı Tarancı’nın şiirleri aşağıda listelenmiştir. Gidiyorum Talihsiz Eski Saadetinle Batan Gemi Gel Çadır Kur Anne, Ne Yaptın? Kar ve Ben Kelekler Benimsin! Minareler Yalnızlık Çöküyorum Yağmur Günlerim Günlerim 2 Ölümden Beter Son Gece Gidiyorum Yağmur Bir İtiraf Mazim Korkulu Köprü Sarayımız Ömrümde Sükût Maziyi Yâda Daldığım Zaman Yatak Odamda Sükût Zaman Bir Kuşak Gibi Uykusuzluk Uyku Bir Lâhzam Dar Kalıp Aynalar Bir Kapı Açıp Gitsem Bir Yaz Günü Rüyamız Yağmur ve Ben Kar ve Hâtıralar Gece Bir Neticedir Bilmecelerle Kal Gece Bahçelerinde Güneşe Âşık Çocuk Kuşlar ve Gemiler Uzak Bir İklimde Kuyu Akşam Vakti Aynalarda Gece Akşamleyin Sen de Her Şey Gibi Yağmur Yağadursun Sular, Ağaçlar, Kuşlar Hâtıralar Renkler Her Günkü Özleyiş Gün Sonu Eşya Beni Kıskanan Ölüler Havuz Aşk Şarkısı Bir Ölünün Rüyası Bu Akşam Vakti Deniz Obsession Ölüm, Sinsi Ölüm Yaşamak Kerbelâ Düşündüğüm Yer Geçerken Şehir Ölmüştüm İmrendiğim Şey Yıldızlar Sen Yoksun ki Harp Baharı Şubat Sabahı Sevsen Beni Çocuğum Her Gece mi Bu Uykusuzluk Anarşi Bir Nehir Bilirim Okşamaya Vakit Kalmadı Hey Gidi Güneşli Uykular Ölmek İstemeyen Adam Yağmur Yağıyordu Irmak Ölü Elveda Kadın Göğsü İmkânsız Vuslat Etraf Konuşurlarken Hâtırası Yeter Neden Sonra Bir Yemiş Olacak Kış Güneşi Kur’a Uyku Mademki Güzelsin Ben Ölecek Adam Değilim Delilere Selâm Kıtadan Mektup Böyle İşte Bir Kıtacık Rönesans Bizimkiler Bereket Versin Kavs-i Kuzeh Akşamcı Değirmen Mangal Başında Durgun Deniz Esmer Güzeli Yârim Kış Mevsimi Kurban Bayramı Sadri Ertem’i Düşünürken Muhabbet Faslı Giderken Yadigâr Hizmetçi Kız Fikr-i Sabit Felekten Bir Gece Mesut Çift Bahar Nar Aşk Masalı Arslan Bir Şey Atatürk’ü Düşünürken Gün Eksilmesin Penceremden Kulak Ver ki Gündüz Mademki Vakit Akşam Deniz Perişan Sofra Sayıklayan Ağaç Mezarlık Sanatkârın Ölümü Serenad Korktuğum Şey Memleket İsterim Şaşırdım Kaldım Ölüm 1 Ölüm 2 Şubat Günü Ölümden Sonra Her Günkü Şarkım Hâtıralar Gençlik Böyledir İşte Bir Uykusuzluk Gecesi Gece Şarkısı Allah’ı Ararken Desem ki Sulh Bir Hâtıra Oldu Çilingir Sofrası Bir Haritam Vardı Benim Kuşlar İmkânsız Dostluk Bir de Baktım ki Ölmüşüm Bu Sabah Hava Berrak Biz Nerdeyiz Sevgilim? İnsanoğlu Nü Yanlış Bilmesinler Beni Robenson Hastanede Ziyaret Günü Sıla Çocuk Bahçesinde Gezerken Öyle Dalmışım ki Bir Ölünün Ağzından Bugün Hava Güzel Ajans Dinlerken İlk Cemre Yalan Gündüz Olsun Ölüm Tehlikesi Bugün Affet Bizi Lâmba Bugün Cuma Bütün Bir Yaz Bahar Yeli Uçtu Uçtu Paydos Abbas Aşk Dalgın Ölü Ben Aşk Adamıyım Âkıbet İlk Aşk Su Sesi Bahar Geliyor Kırkıncı Oda Çaresiz Anacığım Hareket Nedendir Yarab Çocukluk İnsan Hıçkırıkları Hepimize Dair Yaz Gecesi Misafir Yoldaşlar Bir Saadet Ben de Bir İnsanım Bahar Sarhoşluğu Nedim’e Dair Hepsinden Beter Sevdalı Peyzaj 1 Peyzaj 2 Peyzaj 3 Peyzaj 4 Can Yoldaşı Teselli Tarafı Yaşım İlerledikçe Gün Olur ki Bir Aşk Hâtırası Misafir Adam Tereke Postacı Tren Şaşırtmaca Davet Hep Yaşadığıma Dair İnsan Hâli Garip Kişi Cem Herkesin Gecesi Ada’ya Davet Yarın Pazar Değil Ferman Senindir Karasevda Yalnızlığa Dair Hayal Ettiğim Şey Yalnızlığımız Şiir Otuz Beş Yaş Düşten Güzel Yalan Bahar Hikâyesi Atatürk Kış Gecesi Rüyası Mehmetçik Hacı Bayram Camii Gönül Hoşluğu Müjde Dilekçe Yürek Bayram Yemeği Yalnızlık Macerası Şaşkın Dünya On Kasım İstiklâl Marşı’nı Dinlerken Sabah Duası Bir Güzel Sağ El Meçhul Asker Utanç Sevdiğim Aşkımız Değirmen Dertleşme Gariplik Memleket Yaz Günleri Edâ Portre Kırık Kalpler Kim Kime Dum Duma Aşk İle İyimserlik Karanlıktaki Hazine Güvenlik Değişik Akrostiş Güven Başımı Koruyan Melek Korkunç Güzel OTUZ BEŞ YAŞ Yaş otuz beş! yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün. Delikanlı çağımızdaki cevher, Yalvarmak, yakarmak nafile bugün, Gözünün yaşına bakmadan gider. Şakaklarıma kar mı yağdı ne var? Benim mi Allahım bu çizgili yüz? Ya gözler altındaki mor halkalar? Neden böyle düşman görünürsünüz, Yıllar yılı dost bildiğim aynalar? Zamanla nasıl değişiyor insan! Hangi resmime baksam ben değilim. Nerde o günler, o şevk, o heyecan? Bu güler yüzlü adam ben değilim; Yalandır kaygısız olduğum yalan. Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız; Hatırası bile yabancı gelir. Hayata beraber başladığımız, Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir; Gittikçe artıyor yalnızlığımız. Gökyüzünün başka rengi de varmış! Geç farkettim taşın sert olduğunu. Su insanı boğar, ateş yakarmış! Her doğan günün bir dert olduğunu, İnsan bu yaşa gelince anlarmış. Ayva sarı nar kırmızı sonbahar! Her yıl biraz daha benimsediğim. Ne dönüp duruyor havada kuşlar? Nerden çıktı bu cenaze? ölen kim? Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar? Neylersin ölüm herkesin başında. Uyudun uyanamadın olacak. Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında? Bir namazlık saltanatın olacak, Taht misali o musalla taşında. MEMLEKET İSTERİM Memleket isterim Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun; Kuşların çiçeklerin diyarı olsun. Memleket isterim Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun; Kardeş kavgasına bir nihayet olsun. Memleket isterim Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun; Kış günü herkesin evi barkı olsun. Memleket isterim Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun; Olursa bir şikâyet ölümden olsun. GÜN EKSİLMESİN PENCEREMDEN Ne doğan güne hükmüm geçer, Ne halden anlayan bulunur; Ah aklımdan ölümüm geçer; Sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur. Ve gönül Tanrısına der ki - Pervam yok verdiğin elemden; Her mihnet kabulüm, yeter ki Gün eksilmesin penceremden! ABBAS Haydi Abbas, vakit tamam; Akşam diyordun işte oldu akşam. Kur bakalım çilingir soframızı; Dinsin artık bu kalp ağrısı. Şu ağacın gölgesinde olsun; Tam kenarında havuzun. Aya haber Sal çıksın bu gece; Görünsün şöyle gönlümce. Bas kırbacı sihirli seccadeye, Göster hükmettiğini mesafeye Ve zamana. Katıp tozu dumanı, Var git, Böyle ferman etti Cahit, Al getir ilk sevgiliyi Beşiktaş’tan; Yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan. İSTİKLÂL MARŞI'NI DİNLERKEN Borazanbaşı borazanbaşı Akşamları batan güneşe karşı Alışılmış bir ibadet gibi Çaldığınız o İstiklâl Marşı Yıllardır her kulakta yer etmiş Gür nâmesiyle tutarken arşı Az rastlanır bir huşû içinde Ayakta dinleriz bütün çarşı. Hayal gibi vehim gibi bir şey Sanki memleketin dağı taşı En sâdık bekçisi tarihimin Kesilir ansızın şehit nâşı Bu meçhûl askerler mahşeriyle Hatırlatır o yaman savaşı Yanık türkülerinden biliriz Yemen çölünü, Sarıkamış'ı. Kurduna kuşuna sor söylesin Neydi Türkün o günkü telâşı Karalar giymişti Anadolu Kan bir yandan bir yandan gözyaşı Sürmedi çok şükür o kıyâmet Gecenin birinde fecre karşı Güneşten evvel doğdu ufukta Mustafa Kemal'in altın başı. Vatan sevgisinin mihenk taşı... Cahit Sıtkı Tarancı Kaç Tane Şiir Yazmıştır? Cahit Sıtkı Tarancı’nın şiirlerinin sayısı 270’ten fazladır. Cahit Sıtkı Tarancı En İyi Şiiri Hangisidir? Cahit Sıtkı Tarancı’nın en bilinen şiiri “Otuz Beş Yaş” isimli şiirdir. Cahit Sıtkı Tarancı İlk Şiiri Hangisidir? Cahit Sıtkı Tarancı’nın ilk şiir 1930 tarihli "Gidiyorum"dur. GİDİYORUM Çölde bir yolcu gibi yalnızlığım içinde Kavrulup gidiyorum. Serseri bir rüzgar gibi hep ganimet peşinde Savrulup gidiyorum Serçe kadar pervasız, bir günden ötekine Atlayıp gidiyorum. Bütün kumaşlarını açtığım gibi yine Katlayıp gidiyorum. Bir kış güneşi gibi ben keyfimin esiri Görünüp gidiyorum. Ne belli yerim var, ne de sevdiğim biri Sürünüp gidiyorum. Cahit Sıtkı Tarancı Bestelenen Şiirleri Cahit Sıtkı Tarancı’nın bestelenen şiirleri bestecilerinin adı ile birlikte aşağıda listelenmiştir. Hatıralar- Suphi İdrisoğlu/ Necdet Varol Bir Güzel Bilirim- İsmail Akçapınar Sanatkârın Ölümü- Alâddin Yavaşca/ Suphi İdrisoğlu/ Tarhan Toper/ Kaya Özta Otuz Beş Yaş- Fethi Karamahmutoğlu/ Âmir Ateş Aşkımız- İsmail Akçapınar Felekten Bir Gece- Ahmet Hatipoğlu Mademki Vakit Akşam- Ünal Türköz Gün Eksilmesin Penceremden- Münir Nurettin Selçuk Bahar Geliyor- Kaya Öztaş Anacığım- Mehmet Onur Hatıralar- Alâeddin Yavaşca Kış Gecesi Rüyası- Nâlân Aksoy İş Sanat tarafından Cahit Sıtkı Tarancı için "Cahit Sıtkı Tarancı Şiir Dinletisi" yapılmıştır. Dinletiye Youtube üzerinden ulaşmak mümkündür. Cahit Sıtkı Tarancı Şiirlerinin Özellikleri Nelerdir? Cahit Sıtkı Tarancı, şiire karşı bakış açısını “ Şiir, bu tatlı bela, bu ilk göz ağrımız, ilk ve son aşkımız, bu teneffüs saadetimiz, bu şehvetli kalp çarpıntımız, ona vardığımız nispette çok yaşamış, tatmış, kam almış olacağız. Şiir! Şiir! Şiir! Şiir! Şiir! Şiir! Şiir, fikrisabitimiz olmalı, bizi tımarhanelik edebilmelidir.”, “ Ne içtimai mevkide, ne servette gözüm var, tek ihtirasım güzel şiirler söylemektir. Yeryüzünde türküler söylemekle iktifa edeceğim.” sözleri ile açıklamıştır. Cahit Sıtkı Tarancı’nın şiirlerinde sonsuzluğa ulaşma isteği vardır. Sonsuzluğa da şekil, dil ve güzellik ile ulaşmaya çalışmıştır. Şiiri dil ve kelime işi olarak görmüş, “Bu can bu tende oldukça Türkçe dili ile daha ne güzel, ne yeni, ne harikulade şiirler yazacağım! Öyle yapalım ki Ziya’cığım, Türkçe bizden hoşnut olsun!.. Türkçe’nin ses vekaleti bizim uhdemizdedir.” şeklinde yazdığı mektuplarıyla bunu göstermiştir. Şiiri bir çağrışım sanatı olarak görmüştür. Canlı ve içi hayat dolu kelimeler kullanmaya özen göstermiştir. Şiirin şeklinin içerik ile bağlantılı olduğunu, şeklin içeriğe uyum sağlaması gerektiğini savunmuştur ve şiirinde ideolojik unsurlardan uzak durmuştur. Cahit Sıtkı Tarancı Şiirleri Hangi Türdedir? Cahit Sıtkı Tarancı, zaman zaman serbest türde şiirler yazmış olsa da şiirin birçok türünün güzel olduğunu savunmuştur. Cahit Sıtkı Tarancı'nın Şiir Anlayışı Nedir? Cahit Sıtkı Tarancı, Öz Saf şiir anlayışı ile şiirler kaleme almıştır. Cahit Sıtkı Tarancı Şiirlerinde Hangi Ölçüyü Kullanmıştır? Cahit Sıtkı Tarancı, hece ölçüsünü kullanmıştır. Cahit Sıtkı Tarancı Şiirlerinde Hangi Kafiyeyi Kullanmıştır? Cahit Sıtkı Tarancı, şiirde kafiyeyi tamamen gereksiz görmese de asıl önemli olan şeyin dil olduğunu savunmuştur. Cahit Sıtkı Tarancı Şiirleri Nerelerde Yayımlanmıştır? Cahit Sıtkı Tarancı’nın şiirlerinin yayımlandığı gazete ve dergilerin bazıları aşağıda listelenmiştir. Cumhuriyet Gazetesi Varlık Dergisi Servet-i Fünûn Dergisi Galatasaray Mecmuası Akademi Mecmuası Hafta Mecmuası Muhit Dergisi Ağaç Dergisi Gündüz Dergisi Yücel Dergisi Vakit Gazetesi Haber Gazetesi Akşam Postası İnkılapçı Gençlik Dergisi İnsan Dergisi Kaynak Dergisi Cahit Sıtkı Tarancı Hikayeleri Cahit Sıtkı Tarancı 'nın tek hikaye kitabı "Gün Eksilmesin Penceremden"dir. Cahit Sıtkı Tarancı Mektupları Cahit Sıtkı Tarancı’nın mektupları aşağıda listelenmiştir. Ziya'ya Mektuplar Evime ve Nihal'e Mektuplar Cahit Sıtkı Tarancı Biyografileri Cahit Sıtkı Tarancı’nın tek biyografi eseri “Peyami Safa Hayatı ve Eserler"dir. Cahit Sıtkı Tarancı Hangi Dönem Yazarıdır? Cahit Sıtkı Tarancı, Cumhuriyet dönemi yazarıdır. Cahit Sıtkı Tarancı Sanat Anlayışı Nedir? Cahit Sıtkı Tarancı, sanat sanat içindir anlayışını benimsemiştir. Cahit Sıtkı Tarancı Hangi Edebi Akımdan Etkilenmiştir? Cahit Sıtkı Tarancı, Sembolizm akımından etkilenmiştir. Cahit Sıtkı Tarancı Kimlerden Etkilenmiştir? Cahit Sıtkı Tarancı’nın etkilendiği isimler aşağıda listelenmiştir. Yunus Emre Ahmet Kutsi Tecer Şeyh Galib Fuzuli Ahmet Hamdi Tanpınar Necip Fazıl Kısakürek Ahmet Haşim Yahya Kemal Beyatlı Alphonse de Lamartine Moliere Jean Baptiste Racine Pierre Corneille Mehmet Emin Yurdakul Tevfik Fikret Namık Kemal Paul Eluard Paul Valery Arthur Rimbaud Paul Verlaine Charles Baudelaire Baki Cahit Sıtkı Tarancı'ın Edebiyat İçin Önemi Nedir? Cahit Sıtkı Tarancı, şiir üzerine fazlaca düşünen bir şairdir ve Türk şiirinde günlük hazları ölümsüzleştirmesi ile önemli bir yere sahip olmuştur. Cahit Sıtkı Tarancı'ın Eserleri Nerelerde Yayımlanmıştır? Cahit Sıtkı Tarancı’nın eserlerinin yayımlandığı gazete ve dergilerden bazıları aşağıda listelenmiştir. Cumhuriyet Gazetesi Varlık Dergisi Servet-i Fünûn Dergisi Galatasaray Mecmuası Akademi Mecmuası Hafta Mecmuası Muhit Dergisi Ağaç Dergisi Gündüz Dergisi Yücel Dergisi Vakit Gazetesi Haber Gazetesi Akşam Postası İnkılapçı Gençlik Dergisi İnsan Dergisi Kaynak Dergisi Cahit Sıtkı Tarancı'ın Sanat Hayatı Dışındaki Kariyeri Cahit Sıtkı Tarancı, memuriyet hayatına 1936 yılının sonlarına doğru Sümerbank'ın açtığı bir imtihanı kazanarak başlamıştır. Görev nedeniyle Karabük'teki bir fabrikaya nakledilince buradaki işinden istifa etmiştir. Askere gidip geldikten sonra Eminönü, Yemiş semtindeki bir yazıhanede ticaret işlerini sürdürmekte olan babası Bekir Sıtkı Bey'in yanında çalışmıştır. 1944 'ün sonlarına doğru Ankara'ya giden Cahit Sıtkı Tarancı, Anadolu Ajansı'nda mütercimlik yapmıştır. Toprak Mahsulleri Ofis ve Çalışma Bakanlığı bünyesindeki mütercimlik kadrosunda da yer almıştır. Cahit Sıtkı Tarancı'nın Siyasi Görüşleri Cahit Sıtkı Tarancı, siyasi duruşu ile ön plana çıkan bir şair olmamıştır. Mehmet Kaplan, Cahit Sıtkı Tarancı’nın Şiir Estetiği başlığını taşıyan yazısında Tarancı’nın siyasi tutumunu “Onun estetiği de, hayat görüşü de herhangi bir ideolojiye yer vermez. O sadece şair ve halis bir şairdir. Bir propagandacı, şiiri gaye değil, vasıta telakki eden bir ideolog, şiir estetiği üzerinde bu kadar durmaz. Mektupları da gösteriyor ki, Tarancı’nın hayatta en büyük gayesi güzel şiirler söylemek olmuştur.” sözleriyle açıklamıştır. Cahit Sıtkı Tarancı’nın Aldığı Ödüller? Cahit Sıtkı Tarancı, "Otuz Beş Yaş" şiiri ile Cumhuriyet Halk Partisi'nin kuruluş yıldönümüyle ilgili açtığı yarışmada birincilik kazanmıştır. Cahit Sıtkı Tarancı Belgeseli Cahit Sıtkı Tarancı’nın belgesellerine internet üzerinden ulaşmak mümkündür. Cahit Sıtkı Tarancı’nın belgesellerinden bazıları aşağıda listelenmiştir. Cahit Sıtkı Tarancı Edebiyatın Yüzü TRT Okul Melek Ninovaoğlu Youtube Kanalı Cahit Sıtkı Tarancı Kimdir Kim Kimdir? Youtube Kanalı Bir Kitaptan Bir Plaktan - "Bir Aşk Hikayesi" - Cahit Sıtkı Tarancı TRT Türkiye'nin Sesi Radyosu Youtube Kanalı Önce Şiir Vardı Cahit Sıtkı Tarancı edebiyatevi Youtube Kanalı Cahit Sıtkı Tarancı Sözleri Cahit Sıtkı Tarancı’nın 20 adet sözü aşağıda listelenmiştir. Ve böylece bu ömür, bu ömür her dakika, Bir buz parçası gibi kendinden eriyecek. Semada yıldızlardan, yerde kurtlardan başka, Yaşayıp öldüğümü kimseler bilmeyecek! "Sevmek, devam eden en güzel huyum." "Yatağım her gece böyle soğuk. Saadet bu ömrün neresinde?" "Bir ses bana 'Gel! ' dese, ben o sesi işitsem, Kimsecikler duymadan bir kapı açıp gitsem..." "Geniş, siyah gölgesi hayatımı kaplayan, Tepemde kanat germiş bir kartaldır yalnızlık. Kalp çarpıntılarıyla günleri hesaplayan Bir benim, benim olan bir masaldır yalnızlık." "Bir kere Misafire çıkmış adın; İstesen de istemesen de gideceksin. Elimde Türkçe gibi güzel bir silahım var." "Eski saadetinle,geçmiş günleriyle kal! Gözlerini yumarak o dünyayı seyre dal! O değil mi hayatta tutunduğun en son dal! Eski saadetinle, geçmiş günlerinle kal!" "Bereket versin. Gökyüzünün tapusu yok, herkes bakabilir. Bulutlara kimse el koyamaz. Hayal kurma hürriyeti var." "Bir kere sevdaya tutulmaya gör; Ateşlere yandığının resmidir. Aşık dediğin, Mecnun misali kör; Ne bilsin alemde ne mevsimidir." "Alemde gündüz gönlüme işkencedir; bence bayram ufukta gün bitincedir." "Bilmem ki hatıralar, Ne istersiniz benden, Gelir gelmez sonbahar?" "Sesin öyle güzel ki, duymak isterdim öldükten sonra bile." "Hiçbir şey istemiyorum felekten Bir daha seninle beraber olsam" "Bilmek yanmakmış büsbütün." "Bugün var yarım yoğum İşim bir şarkılıktır" "İstemem o dehşet gün gelip çatsın. Bana kimseler anam kadar yansın." "Değil kardeşim, dal yeşil değil, gök mavi değil, Bilsen! Ben hangi alemdeyim, sen hangi alemde!" "Yalnız kendi başın mı dertli sanırsın, Gölgesi yeryüzünde avare insan?" "Öldük, ölümden bir şeyler umarak. Bir büyük boşlukta bozuldu büyü. Nasıl hatırlamazsın o türküyü, Gök parçası, dal demeti, kuş tüyü, Alıştığımız bir şeydi yaşamak" "Benerci Jokond Varan Üç Bedrettin Hey kahpe felek ne oyunlar ettin En yavuz evlâdı bu memleketin Nazım ağabey hapislerde çürür" Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi Cahit Sıtkı Tarancı’nın müzesi Diyarbakır'da bulunmaktadır. Şairin doğduğu ve çocukluk yıllarını geçirdiği ev 1733 yılında inşa edilmiştir ve Diyarbakır’ın geleneksel konut mimarisinin tüm özelliklerini taşımaktadır. Ev dört kanattan oluşmaktadır. Evde toplam 14 oda, mutfak, kiler ve tuvalet bulunmaktadır. Eve Cahit Sıtkı Tarancı'nın dünyaya geldiği oda da korunmaktadır. Bina 1973 yılında Kültür Bakanlığı tarafından yazarın ailesinden alınarak kamulaştırılmış ve 1974 yılında restore edilerek Cahit Sıtkı Tarancı Kültür Müzesi olarak ziyarete açılmıştır. Cahit Sıtkı Tarancı Nerelidir? Cahit Sıtkı Tarancı, hem anne hem baba tarafından Diyarbakırlıdır. Cahit Sıtkı Tarancı'nın Babası Kimdir? Cahit Sıtkı Tarancı'nın babası Bekir Sıtkı Bey'dir. Bekir Sıtkı, Diyarbakır'ın pirinç ziraati ve ticaretle uğraşan en köklü ailelerinden Pirinçcizâdeler’in oğludur. Annesi Hayriye Hanım, babası Hüseyin Efendi'dir. Ziraat ve ticaretle uğraşmıştır. Ataerkil aile yapısına inanan biri olarak oğlu Cahit Sıtkı Tarancı'ya oldukça düşkündür ve onun vali olmasını istemiştir. Cahit Sıtkı Tarancı Çocukluğu Nasıldır? Cahit Sıtkı Tarancı, 1910 yılının 4 Ekim günü Diyarbakır, Cami Kebir Mahallesi'nde Kürt kökenli bir ailede dünyaya gelmiştir. Çocukluğu Diyarbakır'da geçmiştir. Adı büyükbabasından gelmektedir. Ailesi, pirinç ziraatı ve ticaretle uğraşan köklü "Pirinççizadeler"e mensuptur. Büyük dedesi Hacı Ali Efendi'dir. 5 kardeşi ile büyüyen şair Cahit Sıtkı tarancı'nın kardeşleri Mehmet Halit, Sabiha Nihal Erkmenoğlu, Yıldız Köksal, Atiye Hilâl Ardave Yılmaz Cihangir'dir. Cahit Sıtkı Tarancı'nın çocukluğundaki fiziksel görüntüsü ise "kısa boylu, nazik yapılı, göğsü oldukça dar yapılıydı. Keskin yüz çizgilere ve koyu kahve saçlara sahipti." şeklinde anlatılmıştır. Cahit Sıtkı Tarancı Eğitim Hayatı Nasıldır? Cahit Sıtkı Tarancı, eğitim hayatına 1917 yılında Diyarbakır Nümune-i Terakkî-i Hamidî Mekteb-i İptidâî'sinde başlamıştır. Bir yıl sonra Mekteb-i Sultani'nin iptidai bölümüne gönderilmiştir. Bu okuldan "üstün başarı" ile mezun olan şair, babası tarafından daha iyi bir eğitim alması için İstanbul'a göndermiştir. Ortaöğrenimine Saint-Joseph Fransız Lisesinde başlamıştır. Bu dönemde yalnızlık çeken ve içine kapanan Cahit Sıtkı Tarancı, kitaplara ilgi duymuş, özellikle de şiir kitapları okumuştur. Şiirini etkileyen bazı şairlerin kitapları ile de bu dönemde tanışmıştır. Ortaöğreniminin son senesinde Galatasaray Lisesi'ne geçiş yapmıştır ve bu okulda Ziya Osman Saba ile tanışmıştır. Bu dönemde iyiden iyiye şiir ile uğraşmaya başlayan Cahit Sıtkı, yayımlanması için bir şiirini “Pirinççizâde Cahit Sıtkı” imzasıyla Ziya Osman Saba'ya vermiştir. Şair bu dönemi "Bende edebiyata bilhassa şiire karşı hakiki ve köklü denilebilecek ilk alaka Galatasaray onuncu sınıfta sıra arkadaşım Ziya Osman Saba’nın delaletiyle tanıdığım Baudelaire’le başlar. Bu Fransız şairini içime sindire sindire okuduktan sonradır ki, şiir yazmak benim için teneffüs etmek, yemek içmek kadar tabii bir hayat faaliyeti oldu." sözleri ile anlatmıştır. Liseyi de aynı okulda okuyan şair 1931 yılında Galatasaray Lisesi'nden mezun olmuştur. Lisenin ardından Yıldız'daki Mülkiye Mektebi'ne yatılı olarak eğitim görmeye başlamıştır. Bu dönemde yazdığı "Uzak Bir İklimde", "Gece Bir Neticedir" ve "Güneşe Âşık Çocuk" isimli şiirler Cahit Sıtkı Tarancı'nın ilk şöhretini kazanmasına yardımcı olmuştur. Mülkiye eğitimini tamamlayamayan yazar dört yıl sonunda Mülkiye'deki eğitimini bırakarak İstanbul'daki Yüksek Ticaret Okulunda öğrenim görmeye başlamıştır. Bu dönemde maddi zorluklar yaşaması nedeniyle Cumhuriyet gazetesine hikâyeler ve roman tefrikaları yazmaya başlamıştır. Yükseköğrenimini tamamlamak için Paris'e giden şair, 1938-1940 yılları arasında Paris'te Sciences Politiques'te öğrenim görmüştür. Geçimini sağlamak için de Paris Radyosu'nun Türkçe yayınlar servisinde spikerlik yapmıştır. Burada öğrenci olduğu dönemde şair Oktay Rifat ile tanışmıştır. 2. Dünya Savaşı'nda Nazilerin uçaklarının 1940 yılında Paris'i bombalamaya başlaması üzerine buradaki eğitimini de yarıda bırakmak zorunda kalmıştır. Cahit Sıtkı Tarancı, bu dönemden sonra da yükseköğrenim eğitimini tamamlayamamıştır. Cahit Sıtkı Tarancı Nasıl Bir Yazardır? Cahit Sıtkı Tarancı, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın deyişiyle “Şiirden gayri ifade vasıtası tanımayan... Şiiri, ölümden hayata doğru genişleyen” bir yazardır. Ele aldığı başlıca temalar hayat sevgisi ve ölüm korkusudur. Eserlerinde hayattaki her olayı harikulade göstermiştir. Eserlerine aile hayatına karşı duyduğu hasreti de yansıtmıştır. Cahit Sıtkı Tarancı Evlendi Mi? Cahit Sıtkı Tarancı, 4 Temmuz 1951 Çarşamba günü Ankara Halkevi'nde Cavidan Hanım ile evlenmiştir. Eşine bir mektup ile evlilik teklif eden şair, alkole düşkün olduğu için önce olumsuz bir cevap almış olsa da "Affet beni Cavidan'ım, gözümde dünyanın en paha biçilmez mücevheri olan o güzel başın için yemin ediyorum, mezara gireceğim güne kadar ağzıma alkol namına tek damla bir mayi koymayacağım." diyerek eşini evlenmeye ikna etmiştir. Cahit Sıtkı Tarancı'nın Çocukları Cahit Sıtkı Tarancı’nın çocuğu yoktur. Cahit Sıtkı Tarancı Kaç Yaşında Vefat Etti? Cahit Sıtkı Tarancı, Viyana’da vefat ettiğinde 46 yaşındadır. Cahit Sıtkı Tarancı Mezarı Nerededir? Cahit Sıtkı Tarancı’nın mezarı Ankara, Cebeci Asri Mezarlığı'ndadır. Cahit Sıtkı Tarancı Hakkındaki Kitaplar Cahit Sıtkı Tarancı hakkında yazılan kitaplar aşağıda listelenmiştir. İlhan Geçer, Cahit Sıtkı Tarancı, Toker Yayınları Önder Göçgün, Cahit Sıtkı Tarancı, Akçağ Yayınları - Ders Kitapları Tuba Emlek, Cahit Sıtkı Tarancı, Halk Kitabevi Şaban Sağlık, Cahit Sıtkı Tarancı’nın Hikayeleri Üzerine Bir İnceleme, Hece Yayınları Ramazan Korkmaz, İkaros’un Yeni Yüzü Cahit Sıtkı Tarancı, Akçağ Yayınları - Ders Kitapları Oktay Başak, Diyarbakır Arkeoloji ve Cahit Sıtkı Tarancı Müzelerinde Bulunan Bir Grup Madeni Eser Eşliğinde Neolitikten Osmanlıya Anadolu’da Maden Sanatının Gelişimi, Gece Kitaplığı Cahit Sıtkı Tarancı Sempozyumu, Atatürk Kültür Merkezi Yayınları Alper Germiyanlıoğlu, Cahit Sıtkı Tarancı, Siyah Beyaz Yayınları Yazıda Ne Var?1 Güzel Anlamlı Cahit Sıtkı Tarancı Romantik Cahit Sıtkı Tarancı Aşk Şiirleri ve Ünlü Güzel Anlamlı Cahit Sıtkı Tarancı Şiirleri Cahit Sıtkı Tarancı En Sevilen Cahit Sıtkı Tarancı Ünlü Cahit Sıtkı Tarancı Uzun Cahit Sıtkı Tarancı Kısa Sözleri ve Unutulmaz Cahit Sıtkı Tarancı Sözleri ve Şiirleri En Güzel Anlamlı Cahit Sıtkı Tarancı Şiirleri ve Sözleri, Duygusal, Etkileyici, Romantik Cahit Sıtkı Tarancı Aşk Şiirleri ve Sözleri, Cahit Sıtkı Tarancı Bütün Şiirleri, Cahit Sıtkı Tarancı En Sevilen Şiirleri, Cahit Sıtkı Tarancı Ünlü Şiirleri, Cahit Sıtkı Tarancı Uzun Şiirleri, Cahit Sıtkı Tarancı Desem Ki Şiiri, Cahit Sıtkı Tarancı Abbas, Otuz Beş Yaş, Memleket İsterim, Gün Eksilmesin Pencerenden Şiiri. Cahit Sıtkı Tarancı Kısa Sözleri ve ŞiirleriSevgiliye En Güzel İyi Geceler ŞiiriEn Güzel Anlamlı Ünlü Sonbahar Şiirleri En Güzel Anlamlı Cahit Sıtkı Tarancı Şiirleri ve Sözleri hakkında sizlere geniş bir arşiv hazırladık. 4 Ekim 1910’da doğan ve 13 Ekim 1956’da hayatını kaybeden Cahit Sıtkı Tarancı, Türk edebiyatının en önemli şairleri arasında gösterilir. Duygusal, Etkileyici, Romantik Cahit Sıtkı Tarancı Aşk Şiirleri ve Sözleri ve Cahit Sıtkı Tarancı Bütün Şiirleri ünlü şairi anmak için bir araya getirildi. Cahit Sıtkı Tarancı En Sevilen Şiirleri şiir severlerce her zaman ilgi ile takip ediliyor. Cahit Sıtkı Tarancı Ünlü Şiirleri sosyal medyada paylaşılıyor. Cahit Sıtkı Tarancı Uzun Şiirleri hangileri? Cahit Sıtkı Tarancı Desem Ki Şiiri, Cahit Sıtkı Tarancı Abbas, Otuz Beş Yaş, Memleket İsterim, Gün Eksilmesin Pencerenden Şiiri. Cahit Sıtkı Tarancı Kısa Sözleri ve Şiirleri sizler için bir araya getirildi. İşte En Güzel Anlamlı Cahit Sıtkı Tarancı Şiirleri ve Sözleri Güzel Anlamlı Cahit Sıtkı Tarancı Şiirleri ABBAS Haydi Abbas, vakit tamam; Akşam diyordun işte oldu akşam. Kur bakalım çilingir soframızı; Dinsin artık bu kalb ağrısı. Şu ağacın gölgesinde olsun; Tam kenarında havuzun. Aya haber sal çıksın bu gece; Görünsün şöyle gönlümce. Bas kırbacı sihirli seccadeye, Göster hükmettiğini mesafeye Ve zamana. Katıp tozu dumana, Var git, Böyle ferman etti Cahit, Al getir ilk sevgiliyi Beşiktaş’tan; Yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan. OTUZ BEŞ YAŞ ŞİİRİ Yaş otuz beş! yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün. Delikanlı çağımızdaki cevher, Yalvarmak, yakarmak nafile bugün, Gözünün yaşına bakmadan gider. Şakaklarıma kar mı yağdı ne var? Benim mi Allahım bu çizgili yüz? Ya gözler altındaki mor halkalar? Neden böyle düşman görünürsünüz, Yıllar yılı dost bildiğim aynalar? Zamanla nasıl değişiyor insan! Hangi resmime baksam ben değilim. Nerde o günler, o şevk, o heyecan? Bu güler yüzlü adam ben değilim; Yalandır kaygısız olduğum yalan. Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız; Hatırası bile yabancı gelir. Hayata beraber başladığımız, Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir; Gittikçe artıyor yalnızlığımız. Gökyüzünün başka rengi de varmış! Geç farkettim taşın sert olduğunu. Su insanı boğar, ateş yakarmış! Her doğan günün bir dert olduğunu, İnsan bu yaşa gelince anlarmış. Ayva sarı nar kırmızı sonbahar! Her yıl biraz daha benimsediğim. Ne dönüp duruyor havada kuşlar? Nerden çıktı bu cenaze? ölen kim? Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar? Neylersin ölüm herkesin başında. Uyudun uyanamadın olacak. Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında? Bir namazlık saltanatın olacak, Taht misali o musalla taşında. GÜN EKSİLMESİN PENCEREMDEN Ne doğan güne hükmüm geçer, Ne halden anlayan bulunur; Ah aklımdan ölümüm geçer; Sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur. Ve gönül Tanrısına der ki – Pervam yok verdiğin elemden; Her mihnet kabulüm, yeter ki Gün eksilmesin penceremden! Romantik Cahit Sıtkı Tarancı Aşk Şiirleri ve Sözleri MEMLEKET İSTERİM Memleket isterim Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun; Kuşların çiçeklerin diyarı olsun. Memleket isterim Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun; Kardeş kavgasına bir nihayet olsun. Memleket isterim Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun; Kış günü herkesin evi barkı olsun. Memleket isterim Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun; Olursa bir şikâyet ölümden olsun. KARASEVDA Bir kere sevdaya tutulmaya gör; Ateşlere yandığının resmidir. Aşık dediğin, Mecnun misali kör; Ne bilsin alemde ne mevsimidir. Dünya bir yana, o hayal bir yana; Bir meşaledir pervaneyim ona. Altında bir ömür dönedolana Ağladığım yer penceresi midir? Bir köşeye mahzun çekilen için, Yemekten içmekten kesilen için, Sensiz uykuyu haram bilen için, Ayrılık ölümün diğer ismidir ÇOCUKLUK Affan Dede’ye para saydım, Sattı bana çocukluğumu. Artık ne yaşım var, ne adım; Bilmiyorum kim olduğumu. Hiçbir şey sorulmasın benden; Haberim yok olan bitenden. Bu bahar havası, bu bahçe; Havuzda su şırıl şırıldır. Uçurtmam bulutlardan yüce, Zıpzıplarım pırıl pırıldır. Ne güzel dönüyor çemberim; Hiç bitmese horoz şekerim! DESEM Kİ Desem ki vakitlerden bir Nisan akşamıdır, Rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor, Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini, Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim, Senden kopardım çiçeklerin en solmazını, Toprakların en bereketlisini sende sürdüm, Sende tattım yemişlerin cümlesini. Desem ki sen benim için, Hava kadar lazım, Ekmek kadar mübarek, Su gibi aziz bir şeysin; Nimettensin, nimettensin! Desem ki… İnan bana sevgilim inan, Evimde şenliksin, bahçemde bahar; Ve soframda en eski şarap. Ben sende yaşıyorum, Sen bende hüküm sürmektesin. Bırak ben söyleyeyim güzelliğini, Rüzgârlarla, nehirlerle, kuşlarla beraber. Günlerden sonra bir gün, Şayet sesimi farkedemezsen, Rüzgârların, nehirlerin, kuşların sesinden, Bil ki ölmüşüm. Fakat yine üzülme, müsterih ol; Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini, Ve neden sonra Tekrar duyduğun gün sesimi gökkubbede, Hatırla ki mahşer günüdür Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum. cahit sıtkı tarancı ünlü uzun kısa şiirleri Ünlü Güzel Anlamlı Cahit Sıtkı Tarancı Şiirleri Sözleri DENİZ Bu akşam vakti deniz, O bütün hasretimiz, Sanki gelmiş de dile, Nedametin sesiyle, Çarparak kayalara, Yetmez mi, diyor deniz, Karada çektiğiniz? MİSAFİR Bir gece misafirim olsan yeter, Dolar odama lavanta kokusu; Soğur sevincinden sürahide su. Ay pencerede durup durup güler. Havva kızlarının en dilberini Görsün diye aya karşı soyunsan! Okşasam, öpsem, koklasam bir zaman, Vücudunun ürperen her yerini. Teneffüs eder gibi seviştikçe, Doğacak çocuğum aklıma gelir; Şiir söylerim saadete dair, Odama misafir olduğun gece. BİR UMUT Yorgunsun, uzaklardan gelmişsin; Yitirmişsin neyin varsa birer birer. Bir sağlık,bir sevinç,bir umut… Onlar da neredeyse gitti gider. Dost bildiğin insanların yüzleri Aynalar gibi kapkara. Suyu mu çekilmiş bulutların? Dönmüşsün kuruyan ırmaklara. Taşlara düşen saat gibi, Ne artı, ne eksi. Bir sağlık, bir sevinç, bir umut Hikaye hepsi. AH İSTANBUL ARTIK HİÇBİR ŞEY ESKİSİ GİBİ DEĞİL Artık hiç bir şey eskisi gibi değil. Ben de öyle. Çok dikkat etmiyorum uzun süredir kendime. Kılığıma kıyafetime… Çorapsız da basıyorum artık yere. Eskisi gibi de korkutmuyor beni ne grip ne nezle. Nane limonun iyi gelmediği daha büyük sıkıntılarım var herkes gibi benim de. Takılmıyorum artık şu her kış ve bahar şişen bademciklerime. Çok sıcak yada soğuk şeyler yiyip içmem, hepsi hepsi bir kaç gün gene. Olur biter Geçer gider. Ama canımı yaka yaka yutkunduğum şeyler var. Olup bitmeyen, Geçip gitmeyen. Zaman zaman yine uykusuzluk çekiyorum ama… Çokta takılmıyorum artık bu uyku konusuna, Uyuyunca geçmeyen şeylerin olduğunu anladığımdan bu yana… BİZ NERDEYİZ SEVGİLİM? Gecesi benden, mehtabı senden Bir bahçesi var ki aşkımızın, Mevsimlerdir dolaşırız, bitmez. Kim demiş ki zamanla gül solar? Bülbül hiç yorulur mu türküden? Dilbersin işte, delikanlıyım. Ne hikmettir bu Yarab, ne güzel! Herhalde yeryüzünde değiliz; Sahiden biz nerdeyiz sevgilim? Cahit Sıtkı Tarancı En Sevilen Şiirleri AŞK İLE Baktım ki gökyüzü baştan başa bulut Unut diyor o güzel günleri unut Baktım ki deniz her dalgasıyla düşman Kuşlar av peşinde balıklar pusuda Çok gerilerde kalmış çıktığım liman Yok görünürde sığınacak bir ada Baktım ki musibet gün gelip çatmış Yolcusunda tayfasında şafak atmış Ne yelken kâr eder ne kürek ne istim Dayandım aşk ile yürüttüm gemiyi Aşk ile koskoca dağları düz ettim Avladım sonunda o civân kekliği KAR VE HATIRALAR Kar yağıyor, yine kar, yine kar, yine mahşer gibi kar. Sanki güller içinde gülen taze kadınlar, Bana beyaz buseler, beyaz buseler yollar; Sanki güller içinde gülen taze kadınlar. Bir rüya görür gibi gözümde sevinçler var. Beyaz bir sükût işte kar yağıyor, kar, kar, kar; Sanırım ki uçuyor gözümde hatıralar. Beyaz bir sükût işte kar yağıyor, kar, kar, kar… CAN YODAŞI Can yoldaşın olmazsa olmasın Yalnızım diye hayıflanmayasın, Eğilmiş üstüne gökyüzü masmavi Bir anne şefkatine musavi. Üç adım ötede deniz Dosttur, ne öfkesi ne durgunluğu sebepsiz. Bir derdin varsa açabilirsin ağaçlara Ağac yaprak verir, sır vermez rüzgara Ve kış yaz, Dalda kuş eksik olmaz Dağ başında duman Yalnızlık nedir göreceksin olduğun zaman. AKROSTİŞ Var olan bir sen, bir ben, bir de bu bahar. Elden ne gelir ki? Güzelsin, gençliğin var. Dünyada aşkımız ölüm gibi mukadder. İnan ki bir daha geri gelmez bu günler. Âlemde bir andır bize dost esen rüzgâr. DÜŞTEN GÜZEL İlktir baharın gönlümce geldiği İlktir hem sarhoş hem ayık olduğum Bir gerçek içindeyim düşten güzel Sevdiğim gülüyor yanı başımda Aşkından talihimin düzeldiği Sen gökte ararken yerde bulduğum Bir sende gördüm ince ruh ince bel Sende murada erdim kırk yaşımda Cahit Sıtkı Tarancı Ünlü Şiirleri ÖMRÜMDE SÜKUT Çıngıraksız, rehbersiz deve kervanı nasıl, İpekli mallarını kimseye göstermeden, Sonu gelmez kumlara uzanırsa muttasıl, Ömrüm böyle esrarlı geçecek ses vermeden, Ve böylece bu ömür, bu ömür her dakika, Bir buz parçası gibi kendinden eriyecek. Semada yıldızlardan, yerde kurtlardan başka, Yaşayıp öldüğümü kimseler bilmeyecek! GÜN OLUR Kİ Gün olur ki ne gökyüzü para eder, Ne deniz kenarı, ne bağlar bahçeler. Gün olur ki ne kız ne rakı ne şiir, Hiçbir sey insanı sarmaz, kandıramaz; Her çeşmeden boş döner, elindeki tas. Gün olur ki çıldırmak işten değildir. BİR ŞEY I. Bir şey ki hava gibi ekmek gibi su gibi Lâzım insana lâzım onsuz yaşanılmıyor Ana baba gibi dost gibi yavuklu gibi Kalp titremeden göz yaşarmadan anılmıyor Bir şey ki gözünüzde memleket kadar aziz Aşk ettiğimiz kendimize dert ettiğimiz Adını çocuklarımıza bellettiğimiz Bir şey ki hasretine dayanılmıyor II. Bir şey daha var yürek acısı Utandırır insanı düşündürür Öylesine başka bir kalp ağrısı Alır beni ta Bursa’ya götürür Yeşil Bursa’da konuk bir garip kuş Otur denmiş oracıkta oturmuş Ta yüreğinden bir türkü tutturmuş Ne güzel şey dünyada hür olmak hür Benerci Jokond Varan Üç Bedrettin Hey kahpe felek ne oyunlar ettin En yavuz evlâdı bu memleketin Nazım ağabey hapislerde çürür. SEVDALI Gönül sende, göz yolda kaldı; Ne postacı semtime uğrar, Ne turnalar selâm getirir; Vefasız çıktın Beşiktaşlım. Katlanmaksa katlanıyorum, Kimselere belli etmeden. İyi kötü bir iş tutmuşum; Acısı tatlısı hepsi bir. Ha Ankara, ha Çemişkezek; Senden uzak olduktan sonra. Nerde olsa yaşıyor insan; Nerde olsa bir gün ölmek var. Sen ilk aşkım, ilk göz ağrımsın; Dünyalara değişmem seni. Keyfimden uçtuğum oluyor, Rüyama girdiğin geceler. Bayram sabahı bile olsa, Sensiz doğan günü n’eyleyem… Cahit Sıtkı Tarancı Uzun Şiirleri RÜYAMIZ Bir havuz kenarında yan yana oturmuşuz; Bu su bizim gölgemiz,biziz şeffaf ve temiz. Su sesine uyarak bir şarkı tutturmuşuz, Açılan güller gibi suda gönüllerimiz. Ne vakitten beridir burada oturmuşuz? Dünden, hatta bugünden bile yok haberimiz. Yaşamanın en güzel noktasında durmuşuz, Bir huzur ahengine dalmış gönüllerimiz. Uyanabilir miyiz sanki böyle rüyadan? Asırlar kadar uzun,müphem ve tatlı bir an, Biz o kadar sarhoşuz, o kadar sarhoşuz biz! İşte gözlerimizde bu suyun derinliği, İçimizdedir işte bu suyun serinliği; Biz o kadar, o kadar birbirimiziniz. BEN AŞK ADAMIYIM Dolaştığım denizlerce düşünüyorum, Bineceğim son gemi değil midir Hayır sahibi omuzlarda giden tabut. Herkes gibi teselliye muhtaç olsaydım eğer, Derdim ki “Elbet bir ağlayanım olur benim de; Ramazan geceleri Yasin okuyanım, Baharda kabrime menekşe getirenim de.” Fakat bütün bunlar da olur, Yine tasa etmem, Yine kırılmam kimseye. Ben aşk adamıyım, Sevmeye geldim insanları, Gönlümle, elimle, kafamla sevmeye; Hesapsız, karşılıksız, Ayrılık gayrılık gözetmeden. Gün gelip gidersem şayet, Öyle severekten gideceğim ki, Karanlık kıyılardan bile olsa, Candan selamlarım, Civarımdan geçecek gemileri; Güneşli gemileri; Şarkılı gemileri; İçlerinde kendim varmışım gibi! ÖLÜMDEN SONRA Öldük, ölümden bir şeyler umarak. Bir büyük boşlukta bozuldu büyü. Nasıl hatırlamazsın o türküyü, Gök parçası, dal demeti, kuş tüyü, Alıştığımız bir şeydi yaşamak.. Şimdi o dünyadan hiçbir haber yok; Yok bize arayan, soran kimsemiz. Öylesine karanlık ki gecemiz, Ha olmuş ha olmamış penceremiz; Akarsuda aksimizden eser yok. DEĞİŞİK Sen her gün başka bir güzel olsan Ben her gün başka bir âşık Her göz göze gelişimizde Yıldırımla vurulmuş gibi olsak Yepyeni bir aşk olsa aramızdaki Her seferinde Ne harika olurdu yaşamak Hele evlilik Sen her gün başka bir güzel olsan Cahit Sıtkı Tarancı Kısa Sözleri ve Şiirleri BEN ÖLECEK ADAM DEĞİLİM Kapımı çalıp durma ölüm, Açmam; Ben ölecek adam değilim. Alıştım bir kere gökyüzüne; Bunca yıllık yoldaşımdır bulutlar. Sıkılırım, Kuşlar cıvıldamasa dallarında, Yemişlerine doymadığım ağaçların, Yağmur mu yağıyor. Güneş mi var, Farketmeliyim Baktığım pencereden. Deniz görünmeli çıksam balkona. Tamamlamalı manzarayı Karlı dağlarla sürülmüş tarlalar. Ekmekten olamam doğrusu, Nimet bildiğim; Sudan geçemem, Tuzludur teneffüs ettiğim hava. Ya nasıl dururum olduğum yerde, Öyle upuzun yatmış, İki elim yanıma getirilmiş, Hareketsiz, Sükûta râmolmuş; Sanki devrilmiş bir heykel? Ellerim ne der sonra bana? Soğumuş kalbime ne cevap veririm? Utanmaz mıyım ayaklarımdan? Kalkmalıyım, Dolaşmalıyım, Sokaklarda, parklarda. El sallamalıyım Giden trenlere, Kalkan vapurlara. Bilmeliyim, Gölgelerin boyundan, Saatin kaç olduğunu… Islık çalmalıyım. Türkü söylemeliyim Yol boyunca, Keyfimden ya hüznümden. Geçmiş günleri hatırlamalıyım, Dalıp dalıp akarsuya, Hayaller kurmalıyım, Güzel geleceğe dair. Yanımdan geçenler olmalı, Selâm almalıyım; Robenson’u düşünmeliyim, Garipliğini Şükretmeliyim İnsanlar arasında olduğuma. Nedir ki eninde sonunda ölüm? Ayrı düşmek değil mi aşinalardan? Kapımı çalıp durma ölüm, Açmam; Ben ölecek adam değilim. AKŞAM VAKTİ Neden öyle sessiz duruyorsun öyle? Şarkın mı tükendi dersin, biten günle, Yoksa gün mü bitti şarkınla beraber? Çığlıklar, içinde can verdiği bu an, N’olur, gözlerine geceler dolmadan, Bana altın gibi bakışlarını ver… BAYRAM YEMEĞİ Korkarım felekte bir gün Bir bayram yemeğinde. Anam, babam gibi kardeşlerim de, En güzel dalgınlığında ömrün. Beni gurbette sanıp Keşke gelseydi bu bayram Diyecekler. Ve birdenbire yürekler, Aynı acıyla yanıp Hepsinin gözleri yaşaracak. Öldüğümü hatırlayarak. GECE Âlemde gündüz gönlüme işkencedir; Bence bayram ufukta gün bitincedir. Günün geçit vermez karlı dağlarını Sanki sihirbaz bir el eritincedir. Bütün gün beklediğim bahar ki gece, Gökte yıldızların da ümidincedir. Yollar, yollarda nihayet içime denk, Sonsuzlaşarak başı boş gidincedir. Ben ister güleyim, ister ağlayayım, Sesimi yalnız kendim işitincedir. Âlemde gündüz gönlüme işkencedir; Bence bayram ufukta gün bitincedir. Unutulmaz Cahit Sıtkı Tarancı Sözleri ve Şiirleri SERENAD Kimdir bana gülümseyen yeşillik balkonundan? Demek gecelerden sonra nihayet gün doğuyor. Bir gülüşündür gençliğimi döndürdü yolundan; Yanan şu alnım elinin gölgesiyle soğuyor. Güzelsin ya, ne olursan ol, girdin hikayeme; Çok değil evi barkı terkedip sana uyduğum, Ancak sen tazelikte gül yarışır pencereme; Uykusuz gecelerimde kokusunu duyduğum. İğil bak suya, ordadır güzelliğin, gençliğin; Sen gel beni dinle, günlerimiz heba olmasın. Yorgun başımı göğsünde emniyette bileyim; Artık taslarımız ayrı çeşmelerden dolmasın. Önerilen İçerik En Güzel Orhan Veli Şiirleri TREN Nereye bu gece vakti? Güzel tren, garip tren? Düdüğün pek acı geldi, Hatıra neler getiren. Çok mudur mendil sallamam; Her yolcu az çok aşinam, Haydi, yolun açık olsun; Geçtiğin köprüler sağlam, Tüneller aydınlık olsun. HER GECE Mİ UYKUSUZLUK? Her gece mi bu uykusuzluk! Hele saatin tıkırtısı! Ya karasinek düşünceler! Çıldıracağım bu gidişle; Yatak değil sanki cehennem. Deliksiz bir uykuysa vaadin, Günün dolmuş veya dolmamış, Gençliğime filan bakmadan, Derhal gelebilirsin ölüm; Kapı açıktır, lamba sönük. VAR Ağacı kıskanırım Yemiş yüklü dalı var, Bahar olsun, güz olsun Ne güzel masalı var. İmrenirim arıya Petek petek balı var Konduğu çiçeklerin Pembesi var, alı var YALNIZLIK Geniş, siyah gölgesi hayatımı kaplayan, Tepemde kanat germiş bir kartaldır yalnızlık. Kalp çarpıntılarıyla günleri hesaplayan Bir benim, benim olan bir masaldır yalnızlık. Gördüm yapraklarımın bir bir döküldüğünü, Baharda yaşamanın bilmedim nedir tadı. Gemi yüzü görmeyen bir limanın hüznünü Kimsesiz gönlüm kadar hiçbir gönül duymadı. Bir ayna parçasından başka beni kim anlar, Bir mum gibi erirken bu bitmeyen düğünde? Bir kardeş tesellisi verir bana aynalar; Aynalar da olmasa işim ne yeryüzünde? Cahit Sıtkı TARANCI Hazırlayan Tuğrul Asi Balkar Yaş otuz beş! yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün. Delikanlı çağımızdaki cevher, Yalvarmak, yakarmak nafile bugün, Gözünün yaşına bakmadan gider. YAŞAMI YAPITLARI Ömrümde Sükût 1933Otuz Beş Yaş 1946Düşten Güzel 1952Sonrası 1957, ölümünden sonraBütün Şiirleri 1983 Otuz Beş Yaş Şiirleri, 1983, Hazırlayan Asım Bezirci, "Bütün Şiirleri" adıyla önce Varlık Yayınlarından daha sonra Can Yayınlarından çıkarken adı "Otuz Beş Yaş Bütün Şiirleri" diye Safa Hayatı ve Eserleri 1940Ziya'ya Mektuplar 1957, ölümünden sonra ÖDÜLLERİ 1946 Cumhuriyet Halk Partisi Şiir Yarışması CAHİT SITKI TARANCI HAKKINDA KİTAPLAR Şevket Beysanoğlu, Cahit Sıtkı Tarancı, Diyarbakır’ı Tanıtma ve Turizm Derneği Yayını, Ankara, 1969. Selahattin Önerli, Cahit Sıtkı Tarancı’nın Hikâyeciliği ve Hikâyeleri, Ankara, 1976. Muzaffer Uyguner, Cahit Sıtkı Tarancı Yaşamı-Sanatı-Yapıtlarından Seçmeler, Bilgi Yayınevi, İstanbul, 1992. Ramazan Korkmaz, İkaros’un Yeni Yüzü Cahit Sıtkı Tarancı, Akçağ Yayınları, Ankara, 2002. Şaban Sağlık, Cahit Sıtkı Tarancı’nın Hikayeleri Üzerine Bir İnceleme, Hece Yayınları, İstanbul, 2003. ŞİİRLERİ Abbas Affet Bizi Lamba Akrostiş Aşk İle Bir Şey Bir Ölünün Ağzından Biz Nerdeyiz Sevgilim? Bugün Cuma Çocukluk Desem ki Değişik Düşten Güzel Gün Eksilmesin Penceremden Hepimize Dair Kar ve Hatıralar Korkunç Güzel Memleket İsterim Misafir Nü Otuz Beş Yaş Şiiri Ölümden Sonra Ömrümde Sükut Şiir ŞİİR ÇEVİRİLERİ Balkon - Charles BAUDELAIRE Fantazya - Gerard De NERVAL Gök Öyle Mavi - Paul VERLAINE Green - Paul VERLAINE Saatlerim - Paul ÉLUARD Seyahate Davet - Charles BAUDELAIRE CAHİT SITKI TARANCI IN ENGLISH I Want A Country - Translated by Bernard LEWIS YAZILAR Kaynak Dergisi'nin Soruşturmasına Yanıt CAHİT SITKI TARANCI HAKKINDA Bir Portre - Cahit Sıtkı TARANCI - Şükran KURDAKUL “İlk şiirlerinde kendi şuuraltını alaca karanlık bir âlem gibi yoklayan Cahit Sıtkı Tarancı’da daha bu devirden itibaren saz ve tekke şairlerinden gelen bir taraf vardır. Genç yaşta ölümüne çok acıdığımız bu şair ikinci devre şiirlerinde CHP Şiir Mükafatını kazanan Otuz Beş Yaş Verlaine’in kıvrak lirizmine varmasa bile, ona çok yakın bir duruşa erer. Tarancı’nın şiiri daha ziyade üstü örtülü bir merhametin ifadesi olan intimisme’in, bir iyileşme sıtmasına benzeyen küçük ihsasların ve saadet hülyalarının şiiridir. Bu intimisme ve ürpermeler ölüm düşüncesile yazdığı şiirlerde bir çeşit büyük ses kazanır, hatta denebilir ki, ilk şiirlerinden biri olan ve halk şiirimizle temastan doğmuş hissini veren Sanatkârın Ölümü manzumesinden beri onun şiiri ölüm aynasında küçük ve dağınık tuşlarla bütün hayatı ve insan kaderini toplar.” Ahmet Hamdi TANPINAR Türk Edebiyatı Tarihi Cilt II, Atilla Özkırımlı, İnkılap Kitabevi, İstanbul, 2004, “Ömrümde Sükût’un ilk şiirlerinden birindedir şu mısra “Kimsecikler duymadan bir kapı açıp gitsem!” Sık sık bir dua gibi tekrarladığım, en sıkıntılı zamanlarımda Hızır gibi imdadıma yetişen bu kurtarıcı mısradaki üzgün dileği, işte şimdi iki yoldan gerçekleşti Önce başkalarının ancak sonradan duyacakları, görecekleri,yürüyecekleri bir kapı açtı; hayata giden yolları, yaşamanın güzelliğini gösterdi, peşindekileri o yana çağırdı, Otuz Beş Yaş şiirindeki acı, kötümser ama geçici havanın rağmına her doğan günün bir dert değil, hayır, ne olursa olsun bir nimet olduğunu işaret etti. Sonra yadelde kimsecikler duymadan bu sefer, tekneyi sarmış dalgalar arasında, çok eskiden bir ara ümitlerini bağladığı ölümün kapısına yöneldi, bu kapıyı açıp gitti.” Behçet NECATİGİL Türk Edebiyatı Tarihi Cilt II, Atilla Özkırımlı, İnkılap Kitabevi, İstanbul, 2004, “Şiir üzerine düşünen, özellikle Baudelaire’i, Verlaine’i iyi bilen bir şairdi. Hece ölçüsünü yeni uyumlara, Türkçe’nin değişik seslerine açtı. Duraklarla bir konuşma dilini işledi. Serbest ölçüyü biçime, yapıya önem vererek uyguladı.” Memet FUAT Çağdaş Türk Şiiri Antolojisi 1. Cilt, Memet Fuat, Adam Yayınları, İstanbul, 2000, “… Cahit Sıtkı için o yıllarda biçim, ölçünün uyağın sınırlamasıyla vardı. Ondokuzuncu yüzyılın Fransız şiiriyle kişiliğini oluşturmuştu. Aradan birkaç yıl geçince, o da ölçüsüz uyaksız yeni bir anlatımı şiirinde denemek istedi. Ama bu denemeden kazançlı çıktığını da söyleyemem. Diyebilirim ki Cahit Sıtkı ölçüyle uyağın yasağından yararlanarak duygusallığını önleyebilen, ancak bu yasaklarla yoğun dizeye ulaşabilen ozanlardandı. Bu yargıyı bir kınama sözü gibi anlamamak gerektiğini, ozanın kendine özgü bir tutumunu belirtmekten başka bir anlama gelmediğini eklemek isterim. Kendisi de bunu anlamış olmalı ki, bir serüvenlik zamandan sonra, şiirini ölçüyle uyağın sınırlarının ardına çekti. Gerçekten de öyle, Cahit Sıtkı’yı ölçülü uyaklı şiirleriyle düşünmek aradan bunca zaman geçtikten sonra, en özgün, en yoğun, alışılmış duyarlıkların uzağında kalan, güçlükleri yenmeyi en çok denemiş şiirleri hangileridir diye düşünüyorum? Şiirimizden seçmeler yapsaydım ondan hangi şiirleri alırdım? Söyleyeyim Bunlar, Sanatkârın Ölümü, Allahı Ararken, Şubat Günü, Gençlik Böyledir İşte, Serenad, Nedim’e Dair, Mezarlık adlı şiirleri olurdu. … Her ozanın şiirinin kendine özgü nitelikleri vardır. Şimdi Cahit Sıtkı’nın şiirinin niteliklerinden en belirgininin hangisi olduğunu düşünsem ne diyebilirim? Öyle sanıyorum ki, önce, o şiirin doğanın gerçeğiyle uyumlu olduğunu, bu nedenle mantığın düzenini koruduğunu söylemek gerekir. Gerçeğe büyük bir duyarlılıkla öykünür, böyle olduğu için de o okurunu şaşırtmaz. Ahmet Haşim’le başlayan bizim yenilikçi şiirimizde bu türden bir ozan ya yoktur, ya da çok azdır. Ama Batıda da, bizde de, özellikle yenilenme döneminde, şiirin okurunu şaşırtması, sarsması diyelim dilerseniz, ondan beklenen bir nitelik değil midir? Cahit Sıtkı’nın şiirinin gene de şaşırtıcı bir niteliği vardır. Bence o da başarıya ulaştığı şiirlerinde, yukarıda adlarını saydığım, şimdi adlarını anımsayamadığım kimi şiirlerinde erdiği yetkinliktir.” Sabahattin Kudret AKSAL Geçmişle Gelecek, Sabahattin Kudret Aksal, Çağdaş Yayınları, İstanbul, 1978, “Muhit ve Servet-i Fünun dergilerinde 1930 çıkan ilk şiirleri, temiz dili ve yeni buluşlarıyla dönemin edebiyat çevrelerinde ilgi uyandırdı. Belli duyguları hece ölçüsüne bağlı olarak işlediği bu evresinde Ahmet Hamdi, Necip Fazıl etkileri taşırken, giderek XIX. yüzyıl Fransız şairlerinin dünyasına girdi. Özellikle Baudelaire’i, Verlaine’i severek okudu. Kimi şiirlerini dilimize çevirerek onların biçim güzelliği anlayışına yaklaştı. Daha sonra Varlık, İstanbul, Doğuş, Yaratış dergilerinde 1934-45 yayımladığı şiirlerde Garip hareketinin yönelişlerinden esinlendi. Hece ölçüsünde durakları atarak yeni uyumlar arama kaygılarına bağlı eski tekniği değiştirdi; biçimde daha serbest, konularda yaşama, gerçeğe daha açık şiirler yazdı. Her döneminde içten, Türkçe’nin olanaklarını kullanmada başarılı, şairane’ye kaçma eğilimini yendiği zaman etkili şiirleriyle kendisinden sonra yetişen kuşaklara yeni söyleyiş ufukları açan bir kimlik kazandı.” Şükran KURDAKUL Şairler ve Yazarlar Sözlüğü, Şükran Kurdakul, İnkılap Kitabevi, İstanbul, 1999, Cahit Sıtkı TARANCI Kar ve Hatıralar ŞİİR SÖZLERİ Kar yağıyor, yine kar, yine kar, yine mahşer gibi kar. Sanki güller içinde gülen taze kadınlar, Bana beyaz buseler, beyaz buseler yollar; Sanki güller içinde gülen taze kadınlar. Bir rüya görür gibi gözümde sevinçler var. Beyaz bir sükût işte kar yağıyor, kar, kar, kar; Sanırım ki uçuyor gözümde hatıralar. Beyaz bir sükût işte kar yağıyor, kar, kar, kar... Cahit Sıtkı TARANCI

cahit sıtkı tarancı kar şiiri