t02FGC9. ulen çok iyiydi o zamanlar be! jiban falan vardı. bilmem hatırlar mısınız... şimdiki gençler bilmez hocam ah ne günlerdi o günler show tv de gece 12 den sonra kırmızı noktalı filmlerin oynadığı yıllar hatta bizimkiler dizisinden sonra başlardı parlement sinema club ekranda müziği duyunca bende noluyoz lan bir yalnışlıkmı var 90lara geri mi döndük oldu quoteOrijinalden alıntı Endimiyon müziği ilk duyduğumda hemen ekranın başına koştum. Bir an eskiye döndüm. hey gidi günler çok iyi olmuş. tekrar eski günlerdeki gibi. Bu arada müziği merak edenlere ismini yazayım. Karla Bonoff - All My Life bu linkte sorun var gibi. bu verdiğimde lyric de var. yapma bunu bakkal gazi yapma bunuuuu bir de mavi ay vardı. sanırım bu parliament sinema keyfinden sonra oynuyordu.. oo milletin aklına heme kırmızı noktalı filmler, tutti furuttiler gelmiş quoteOrijinalden alıntı Bakkal Gazi oo milletin aklına heme kırmızı noktalı filmler, tutti furuttiler gelmiş O yıllarda bu kadar kolay ulaşamazdık abi Unutulur mu ya..En güzel filmler o kuşakta Dönüş , Batman serisi vs.. Hoş ben hep filmlerin yarısında uykuya yenik düşerdim.. Özlüyor be insan.. quoteOrijinalden alıntı 1881 quoteOrijinalden alıntı Bakkal Gazi oo milletin aklına heme kırmızı noktalı filmler, tutti furuttiler gelmiş O yıllarda bu kadar kolay ulaşamazdık abi Doğru. Elimde kumanda bir kulağım her an uyanabilecek peder ya da annemde quoteOrijinalden alıntı Bakkal Gazi Doğru. Elimde kumanda bir kulağım her an uyanabilecek peder ya da annemde ''Televizyonun ışığı yan odaya gider mi, sesi birazcık açsam da duysam acaba çok gürültü olur mu'' gibi sorunlar Aklıma ilkokul günleri geldi. Bu filmleri izlemek istemek, anne zoruyla banyoya girmek ardından zorla yatağa gönderilmek Yine o dönemlerde yine Star'da Otostopçu diye bir dizi yarısına yakın yayınlanırdı haftasonu manyak bir gerilim hem mı anımsayan? quoteOrijinalden alıntı Endimiyon Karla Bonoff - All My Life Linda Ronstadt - All My Life olmasın? quoteOrijinalden alıntı 1881 Parliament Gece Sinemasında verilen ilk film hiç unutmam BATMAN idi izlemiştim süper gelmişti o zamanlar. 2330 Son Oyun / The Code IMDB User Rating
Okan Bayülgen ile “Uykusuzlar Kulübü”, Haber Global’de her cumartesi saat ekrana geliyor. Bayülgen Uykusuzlar Kulübü'nde, müzisyenler, yazarlar, tiyatro ve sinema oyuncularıyla yeni çıkan albümlerini, vizyona giren filmlerini, en çok izlenen müzikallerini, merak edilen tiyatro oyunlarını ve gündemdeki kitaplarını konuşuyor. Okan Bayülgen ve konuklarının derin sohbetleri, uykusuz saatlerde izleyicileri yalnız bırakmıyor. Uyku tutmuyor, uykum yok, uyumayı sevmiyorum diyenler "Uykusuzlar Kulübü"nü izliyor. Uykusuzlar Kulübü'nde Okan Bayülgen herkes ile sohbet ediyor, isteyen kendini sahnede buluyor. Ünlü, ünsüz fark etmiyor, “Uykusuzlar Kulübü”ne herkes girebiliyor. Programın kaçırdığınız bölümlerini ve özel bölüm videolarını sayfasından izleyebilirsiniz. Okan Bayülgen hakkında Gösteri adamı, oyuncu, tiyatro ve klip yönetmeni, yapımcı, seslendirme sanatçısı ve fotoğrafçıdır. Bayülgen, hukuk ve gazetecilik eğitimi almış bir baba olan Ümit Bayülgen ile ressam bir annenin oğlu olarak 23 Mart 1964'te Cihangir, İstanbul'da doğdu. Bayülgen, eğitimine Göztepe’de Taş Mektep isimli yatılı okulda başladı. Altı yaşındayken yatılı okula verildi. Şişli 19 Mayıs İlkokulu'ndan mezun olup Galatasaray Lisesi'nde öğrenimine devam etti. Okuldaki öğrenci kulüplerinden müzik, edebiyat, folklor gibi kollarla ilgilendi. Galatasaray Lisesi'ndeki altı yılından sonra Bodrum Lisesi’ne kaydoldu. Fakat oradan Şişli Lisesi'ne geçen Bayülgen 1984'te buradan mezun olarak lise öğrenimini tamamladı. Fotoğraf eğitimi almak için Fransa'ya giden Bayülgen, Tours Üniversitesi Hukuk ve Ekonomik Bilimler Fakültesi'nde hukuk okumaya başladı. Ardından fikir değiştirerek aynı üniversitenin ekonomi bölümüne geçti. Bir yıl okuduktan sonra ekonomi eğitimini de yarıda bırakarak Türkiye'ye döndü ve Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü sınavlarında başarı göstererek buradaki eğitimine başladı. 1989'da mezun olan Bayülgen, aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde yüksek lisans yaptı. 4 kez evlenen Bayülgen’in, 2014 yılında boşandığı Şirin Ediger’den doğma İstanbul adında bir kızı vardır. Kariyerine tiyatro oyuncusu ve yönetmeni olarak başladı. Devlet Tiyatroları'ndaki en genç yönetmen olarak 1989-1994 yılları arasında çeşitli oyunlar yönetti, bazı oyunlarda oynadı. Bu çalışmaları sayesinde Türkiye'nin en genç tiyatro yönetmeni unvanına sahip oldu. 1991'de Kent FM'deki Son Saatler adlı bir programla radyoculuğa başladı. Bu sıralarda Genç Indiana Jones dizisinin Türkiye'de çekilen bölümünde rol aldı. 1993 yılı sonunda Trabzon Devlet Tiyatrosu'na tayini çıktı ve Trabzon'a gitti. Rejisi kendisine verilen bir oyun yönetim tarafından kaldırılınca 1994 yılında Devlet Tiyatrosu'ndan istifa ederek şansını radyo ve televizyon alanında denemeye karar verdi. Radyolarda haber spikerliği ve programcılık yapmaya başladı. Televizyon işleri yapmaya başladıktan sonra da çeşitli radyolarda çalıştı. 1995'te Radyo Contact'ta çalıştı. 1997'de Kiss FM'de Okan Bayülgen On Air programını sundu. Özellikle 1998 ve 1999 yılında Radyo D'de saatleri arasında yayınlanan Hayat Bilgisi programı ile dikkatleri çekti. En son 2001 yılında Radio Contact'ta "Yol" programını yaptı. Televizyon hayatına Satel TV'de klipler sunarak başlayan Bayülgen, Atv ekranlarında gece yarısında yayına başlayan "Gece Kuşu" adlı farklı programı ile adını duyurdu. Gece Kuşu'nun ardından Late Night Show tarzını 100 bölüm boyunca "Televizyon Çocuğu" ile devam ettirdi. Kanal D'de sunduğu "Zaga" programı ile Türk televizyon hayatındaki uzun soluklu ve yeni bir anlayışın ürünü olarak kendine kemik bir izleyici kitlesi oluşturmuştur. 2004′te izleyicilerin de stüdyo konuğu olarak katılabildiği "Herkes Bunu Konuşuyor" ile perşembe geceleri ekrana çıktı. 2005 yayın döneminde "Televizyon Makinası" ile izleyiciyle buluştuğunda, her zaman kendisi kadar ekibini de ön plana çıkaran Bayülgen bu sefer Hakkı Devrim ile beraberdi. Bir masa etrafındaki konuk yağmuru, eğlence dünyasından edebiyat ve sanat dünyasına, bir dizi alandaki bilumum konuk, konu ve daha ciddi bir format ile ekrana çıkmıştır. Daha sonra "Makina" olarak adını kısalttığı programda, piyesler ve estetik unsurlar daha ön plana geçmiş ve yayının süresini giderek daha uzun tutmayı tercih etmiştir. Aynı şekilde 2006 yılında CNN Türk'te Saba Tümer ile birlikte "Haber Makinası" adında gündemdeki haberlerin ekrana getirilip bu haberler veya olaylar hakkında konukların ağırlandığı bir program ile; 2007 yılında NTV'de "Bu Sizi İlgilendiriyor" adlı siyasi ağırlıklı başarılı bir program yapmıştır. 2008'de de haftanın 4 günü canlı olarak yayınlanan, konuklarla halkın gündemi ve normal gündemin birlikte konuşulup, izleyicilerin de e-posta ve telefon yoluyla fikir ve sorularını belirtebildiği "Okan Bayülgen ile Sade Vatandaş" programını sundu. 2007 yazında "Makina"yı sona erdirip, ekranlara bir sezon ara verdi. Bu dönem içerisinde fotoğraf etkinliklerine ağırlık verdi. Ayrıca, Ata Demirer'in ve Gülben Ergen'in sunduğu programların genel yönetmeni oldu. Ekim 2008'de Disko Kralı ile tekrar kaldığı yerden devam etti. 2009-2010 sezonunda ise cumartesi gecesi yaptığı programına ek olarak pazar ve pazartesi geceleri farklı konuların işlendiği "Medya Kralı" ve "Muhabbet Kralı"nı da ekledi. 2010-2011 sezonunda ise "Medya Kralı" sona erip yerine "Kral Çıplak" programını yapmıştır. Açık Radyo'nun, yayın hayatına devam etmek için dinleyicilerinden maddi destek talep ettiği Dinleyici Destek Projesi Radyo Şenliği kapsamında, önceki yıllarda olduğu gibi 28 Mart 2010'da da bir saatlik bir program yapmış ve alternatif medyaya destek vermiştir. 2011 yılında "Çek Bakalım" adlı Atv'de yayınlanan kısa film yarışmasında Hülya Avşar ile jüri üyesi olmuştur. 4 Ekim 2011-30 Haziran 2012 tarihleri arası süren tv8 kanalında haftada 5 gün, salı ve cumartesi günleri saat sonra program yapmaya başlamıştır. Programların isimleri ise Muhallebi Kralı, Kral Çıplak, Muhabbet Kralı, Medya Kralı, Disko Kralı'dır. Bunlardan sadece "Medya Kralı" ve "Disko Kralı" seyircili yayınlanmıştır. Ayrıca Şubat 2012'den beri hazırlayıp sunduğu tüm programlarda işitme engelliler için bir Türk İşaret Dili çevirmeni bulundurmaya başladı ve bunu sürekli hâle getirmesiyle Türk televizyonlarında bir ilki gerçekleştirmiş oldu. 29 Nisan 2013'ten itibaren Mayıs sonuna kadar Radyo Trafik ve sitesi aracılığıyla her hafta dünya eserlerinden birini okuyup cuma geceleri de Bay J, Ebru Yaşar, Barkın Bayoğlu, Ali Biçim, Esin Görür, Betül Hakyemez ile iki konuk dahil radyo şovu sunmuştur. 2013 yılında Show TV'de haftada üç gece program yaptı. Muhallebi Kafa, Çıplak Kafa ve Makina Kafa programları ile 2 Ekim 2013 tarihinde televizyona geri dönmüştür. Show TV'de sunduğu Muhallebi Kafa ve Çıplak Kafa programlarını kasım ayında sona erdirdi ve bu iki program formatında 2 Aralık 2013 tarihinde haftada iki gün olmak üzere Habertürk TV'de Okan Bayülgen Sunar adlı programlar yaptı. Makina Kafa ve Okan Bayülgen Sunar programları, mayıs ayına kadar devam etti. 8 Kasım 2014'te haftada bir program olan Dada Dandinista adlı talk-show programına Star TV'de başladı. 2015 yılında Eğlenceli Cinayetler Kumpanyası adında bir korsan kumpanyayı yönetmiştir. İstanbul haricinde Kıbrıs ve Bodrum'da da performanslarını sergilemişlerdir. Okan Bayülgen, 2015-2016 yılları arasında hafta içi her akşam Virgin Radio'da "Talk Radio" adlı bir program yapmıştır. 2019-2020 yılları arasında tv100'de Uykusuzlar Kulübü ve Muhabbet Kralı adlı talk show'ları yaptı. 2020 yılının Nisan ayından Haziran ayına kadar Uykusuzlar Kulübü adlı programda canlı yayında kitap okuduğu bir özel program yaptı. 2020 yılının Eylül ayından itibaren aynı kanalda her salı Nokta adlı programı yaptı. Okan Bayülgen, Cumartesi Uykusuzlar Kulübü ve Pazar Muhabbet Kralı programlarıyla Haber Global'de izleyici ile buluşuyor.
Ekranların ilk ve tek cemiyet haber programı HT Kulüp, bu hafta yine dopdolu haberlerle ekranlarınıza geliyor... Sosyetik güzel Yasemin Özilhan'ın reklam çekiminden eğlenceli anlar, Push for Africa ve Parıltı Derneği, belediyelerinde iş birliği ile çocukların geleceğine ışık tutmak için düzenlediği farkındalık projesinden renkli görüntüler, iş insanı Alarko Holding Yönetim Kurulu Üyesi Leyla Alaton ile iş ve özel hayatına dair her şey ve daha fazlası Buse İskenderoğlu'nun sunumuyla bu hafta HT Kulüp'te sizleri bekliyor.
Büyüdükçe çocukluk hayallerimizi bir bir rafa kaldırdık. Bu hatayı kim bilir kaçımız yaptık ve olmak istediğimiz değil de olmamız beklenen kişilere dönüştük. Fakat bir zamanlar farklı hayallerimiz vardı. Çok derinlerde de olsa hatırlamamız an meselesi… Serinletici Sinema Kulübü’nde haftanın filmi A Good Year İyi Bir Yıl’ sizlere çocukluk hayallerinizi ve aslında olmak istediğiniz kişiyi hatırlatacak. Finansal bir yaşam. Max, rakamların adamıydı. Finans dünyasının en hırslı simsarlarından biriydi. Onun için zaman demek para demekti. Ve zamanını tatil, dost ziyaretleri, geçmişi yad etmek gibi gereksiz şeylere harcamazdı. Günün birinde eline geçen bir mektup geçmişle arasında bir bağlantı kurmasının belki de tek yoluydu. Onun takıldığı şey ise ne yazık ki yine ve yine rakamlar’ idi. Sihirli sözcük Miras. Max’in çocukluğunda önemli bir yere sahipti Henry. Annesi ve babası, o daha küçükken yaşamlarını yitirmişti. Yaz tatillerini Henry amcasının yanında geçirmek özetle küçük Max’in hayatını kurtarmıştı. Henry Max’e kim olduğunu ve kim olmak istediğini göstermişti. Sonra ise araya zaman girmişti. İnsanların bencilliği ve nankörlüğü de zamanın peşinden gelivermişti. Max, Londra borsasında tanınan biri haline gelirken hayattaki tek akrabası olan Henry’yi geçmişe gömmüştü. Yeniden Paris! Max, Fransa’ya gitmeyeli yıllar olmuştu; ama ortada milyonlar vardı. Dolayısıyla buna değerdi. Henry amcası sessizce bu hayattan göçüp gitmişti, ardında ise üzüm bağlarına ev sahipliği yapan büyük bir çiftlik bırakmıştı. Çiftliğin tek varisi Max idi. Aslında amacı evi bir an önce satıp burayı terk etmek iken başına gelen türlü felaketler bu muhteşem anılarla dolu çiftlikten ayrılmasını adeta imkansız hale getirmişti. Ve anılar sinsice ortaya çıkar. Max, duygularını silip atmıştı. Yıllar yılı iş yaşamındaki başarıları ona para ve güç getirmişti. Zamanla duygu yoksunu biri haline gelmişti. Oysaki bu ev, bu çiftlik, üzüm bağları ve şaraplar ona mutlu anıları anımsatıyordu. Hatta anımsatmaktan fazlasını yapıyorlardı, her biri Max’in kalbinde birer pişmanlığa dönüşüyordu. Tam da kalbindeki buzlar eriyorken… Max hala sinsi anılara direnmeye çalışırken karşısına bir de aşk’ çıkıverir. Fanny de Max de birbirlerine karşı duydukları ilgiyi bir hayli mantıksız bulsalar da bir şans vermenin çok da saçma olmayacağına karar verirler. Ve belki de birbirlerine hayatlarının şansı olarak görmeye başlayacakları anın adımları atılır. Son Peki şimdi ne yapmalı? Max ne geçmişteki o küçük çocuğun anılarını görmezden gelebiliyordu ne de son on yıldır olduğu kişi olmaktan vazgeçebiliyordu. En iyi yaptığı şey para kazanmaktı; o halde hesabında yüklü bir meblağ ile buradan ayrılmalıydı. Fakat bir şeyler ona yanlış yaptığını fısıldıyordu. İçindeki sese kulak vermeyeli yıllar olmuştu. Galiba en iyisi Henry amcasının anılarına sadık kalmaktı. O anılar sayesinde şu an olduğu kişiye dönüşmüştü ne de olsa. Sizce de pazartesi gününü alıp uzaklara götürecek bir film değil mi? İyi seyirler… Serinletici Sinema Kulübü puanı Fragman
show tv sinema kulübü bu hafta