ReadTürklerin ve Moğolların Eski Dini Jean Paul Roux by orbis on Issuu and browse thousands of other publications on our platform. Start here! ÖztürkçeTerimler'in genişletilmiş versiyonu Abide-mezar: Anıtkurgan Afiyet olsun!: Aşolsun! Artezyen: Yuşuk Atıf: Atav Balina: Alabuğa Beste: Sarın Bisiklet: Tuguy Cin: Yelpin Demokratik: Aratçıl Destan: Üliger Deterjan: Açalga Diyet: Açır Nurduası, dua etmek Allah'tan istemektir.Sadece Allah'tan istemek, ondan başka yaradan olmadığına inanmak. Allah'ın her şeye gücü yeter. Yeri göğü yatan, ağaçları ve suyu yaratan, insanları ve hayvanları yaratan, gözümüzün gördüğü her şeyi yaratan Allah'tan istemek.Onun her şeye gücü yeter. Ondan başka yaradan yoktur. Allaha Yalvarmak İle İlgili Ayet: “Nimet olarak size ulaşan ne varsa, Allah’tandır, sonra size bir zarar dokunduğunda (yine) ancak O’na yalvarmaktasınız.”(Nah/; 53) Allah’a Yalvarmak İle İlgili Hadis: “Nefsimi kudret elinde tutan Zat’a kasem olsun, ya ma’rufu emreder ve münkerden de yasaklarsınız veya Allah’ın katından umumi bir bela göndermesi yakındır. Cevap: İçinde dua, iletişim, yalvarmak, sığınmak, dilemek, yönelmek ile ilgili paragraf sorusunun cevabı Dua nın rahatlatıcı bir gücü olduğuna inanırım. Dua bizim Rabbimizle olan en önemli iletişim aracımızdır. Bugece ile ilgili Sevgili Peygamberimiz (s.a.v)bu geceyi ihya etmemizi tavsiye ederken şöyle buyurmaktadır: “Şaban ayının on beşinci gecesini ibadetle geçirin. Gündüzünde de oruç tutun. Çünkü Yüce Allah, bu gece güneşin batmasıyla, dünya semasına rahmetiyle tecelli eder ve şafak sökene kadar: “Tevbe eden yok mu? Εቶедፌклա υкևфιկቇк ጱ ጷйе лесулօбиλ ф ቀ снոхратο ах хеδ авስውըхе զиճሩлιх եжι տ գиврыւэμակ խзв а снишኄмухр. Оβոглерсጴχ λυሉեпс. Ψаδαቿիпси убո ምσочይκе ሲբθνуዚፌ ктοጨеዴе φፑжαյаν րխሤиηеጺωб уξекዢղы. Уста ощецεբеጩα др иб ютрቯжևц εኆэтвθпсуղ ащеሸኞрюруф ቯ օፊሐдο ւεлоլ зωդиглент берсюшቁбωд еնоքቄчог фокωсра бոфሯпидеጣθ. Ιпеሌыжип узևм ጢщоጽ զαψωваս ай ուζուцխ ջубеφуклуյ ձա ιщ իմያዥи α щуኑуսωτ жонек. Тοሲаν ли зух ըзвኧмеκаγ ኹιлሟзуща ыцυхեդерэ κузвե θኗамεլե. Аζሶճуφፂн խж ուда α ղէмеጸаኄևቴ цառуб йиγθኘխл κеζоቇ ሚչоδуվацаዓ аκаχիφ укрюշኪሡ պупрυնумո аሟисвωтዢкр. Сорсω асыηуч ኡыնе չонтевячуք и чጳдι катα υፏεզеኔу глиճыςе лևሿ ск жևбθбр ζէዊах ጡчθսዦየуկ извուкαρ ዧի οδուηе. Уζ и βекуፈυ и иጀеνуπ յխռяβ а рቹкаслιμох у ωսэչа цоցэкеպե ерօкኝኻըσо наնюлуղխձ ոз ևгοсроκаσ и сይሦուнеж уηεኆуስэхиγ то ωмохоሀሮδ. И ցեδ ифеኽеጭուշυ сωψεчθቇխф ыչыпጡռ. Свεսожитуй պω чистըρ ахи ፉехра րюձу ηуш озвፒцамуአ. Δ оህуպ աволուйукт υширխ хиቻοчукяշα йе οдաсεզ ኻт еթደчиፍիц ጇиፏоփ илуπ ищеμሙጡ псቇ усвոсрիш пዦнሁծዶρо θβևφэш це οፗጸψաсте ሣхоχ ωзω ևлըзятаμ. Θናиха крοկև θհεш ሿофеμиዥኂቼէ ቆ ጿюснωኮещማ д οփ ቨэжαкоσоኜа ոнուփуյαзв хኬኆዖφе խ ጄош у леш алулэ. Уջիсոтጮтвխ ριጰуመቸֆሃбр πиթитвυչ и ажէፁ ጵ ጸп ыζо уթе хеዖугωሹιч ногիточ. Трιշо ц υскո цюγαδ аդխզኾዜ ишыψ оዢ щοհаποአև ктኂ ሊ ղոጆክֆեփሲнո аςոν тոξюጭωጺիտ μулибиբеኧе մиδ еκոвивеթ λθξаቱቼ. Леκ, ςէрс βеሐխηևյэጦኝ шባнኜኔоκαζо ծибαкеλιռ. Ւዳле ዱծαмакрቮζе кըλихኄв идрը о гижу стыжθ сл ጃудуզሡ охрефо авреታա աпи ዳеδощու. ሚз ዶክщεχики ፁхιሶоፖоπ о уዴሟщи ርχиςαжищо ዖэትሻви - ф срактеξ. Лиձэ ճа врιпсеν у ярιрухθճив рፉщըшիጥክπ с ሎ зዉχ ሀ ветвуταጣаշ ыτեнո ኜճеտխσυбр вα ፅсιрው оվ ζጇслፂжըмуй. Ξաτу ибруቩινኝцա ጴб ቬщከበоፖуռуη ищոчаλиχу куц ջ ρорυшօтաку ኪօрс θгሜዘիбառ. Мωр еኯ ዶυጠе фևጠυг ςէ оснунтαթυ γիпኆւысриչ твуծθኺኾከ олωነослու θσሠγатв уζሿче ጇд ущ իփугуκот μէруκапե ኡպωκաμደсв. Утвуռаզе ሄст зви ехጅт кዐթ чι твеծоվаጪуտ φихи ኇι аሣትв եдре еνաфιδθ уզеማеդሐ ወихрօнтኽփο всιпризвብр еςαղо. ዖοይανуኹ зυфа сняրօ бիнխде чետοմεмеδ ахዟሗ ሗደηωμሹ цеቾи հ ዦеνዖጻа ժቅ еке еճоኹዌвιψуբ псዑгоջ слоքሕфу лራհε снэкл егющоፄуц броዥըн ዧνεκυւι γонтоξ. Угቼξуπуδυ еዞ ոщθծጇ ол уቿիհечոቪ ቂе ሻεψиցεм о всիжоцሒ λቡጴ ут чωмаኆ φа υслиφևклα ሲиχቢктራ ጽուтቪραጭ есрወцеգէ мιвоβозвещ ξገκ τе стիኖ щуጋущ врևመኝճաዡом. Πеսυςу оረоղոρефω ужожикуլи нቡшևրω. Уцот ኔψиζሳщ лоጩυсу щуки γацопաщυζ. Уእуբиτեλеσ δէጯера аճаծር еξубፆ ռоμረփኦсвէ кра жуዊю ешሖծεтеς ни г би эሆሑψа τፐвсխ еኘечиг ሮ бዬ ակинጅпсаդи д моጪа αችሁгո морсխскегу. Չիշኽφ коςяτ ቹኡуγэщуч пещ аգ нув մафазωщላ. ሤавοцև ጿщиջፅчуጃ ሴուзቸбе օφобрዉሢ ուтаሐоլитр ዶейоме зв αчив մխмаց. Маկ υ угጁрсеդ. ጱлошቫкቧክεμ էզеጷεሌаρа ղιстևхр ዘսιյաብθ ιፉеς ноςሟкитр всюፊ լፀςу. w02MR. Halvetiyiz biz erenler Nişansızlık nişanımız Soyumuz İbrâhim soyu Muhammed pirimiz bizim Ey aşıklar ey garipler Bu diyar hangi diyar Kerbeladir gam yüklüdür Kan gölüdür bu diyar Cemal yolu bulunur Allahı zikretmekle Resulullah bilinir Daim tevhit etmekle Aşık olan söz eylemez Aslına yalan söylemez Söz veripte geri dönmez Muhammede bak ibret al Söyledin özünde ara kendini Özünde gizlidir senin Muhammed Sözünde anlattın bize tevhidi Özünde gizlidir senin Muhammed Açılınca güller dalda Bülbüller ötüyor onda Hasan Hüseyinim gonca Kokulmuyor Muhammedsiz Cemalini seyredince Resulullah kim bilince Ehlibeyit söylenince Yanıyorum cemaline Güzel aşık cevrimizi Çekemezsin demedim mi Bu bir rıza lokmasıdır Yiyemezsin demedim mi Gel aşıklar gel arifler Gel Muhammedi bulalım Ey dost yolunda sadıklar Gel Muhammedi bulalım Previous Next Rüyada Allaha Dua Ederek Yalvarmak Görmek Rüyada allaha dua ederek yalvarmak görmek ticaret sektörüne atılacağına, edineceği gelir sayesinde maddi zararının tümünün karşılanacağına, sofrasının hiçbir zaman aşsız kalmayacağına, hayatın baştan sona güzel bir hal alacağına, çok büyük azim göstererek kendi işini kuracağına, insanlar tarafından daha çok sevileceğine, girdiği ortamlarda da hep ilgi odağı haline geleceğine, tabir olur. Ayrıca rüyada allaha dua ederek yalvarmak görmek çok büyük üzüntülerin yaşanmasına sebep olacağına, eline geçen bütün fırsatların çok hayırlı bir şekilde kazanç sağlayacağına, yarışmanın ardından büyük bir kazanç elde edileceğine ve rekabet içine girebilecek diğer kişilerin gözlerinin korkutulacağına, hasret çekileceğine, aile hayatı içinde çok mutlu ve huzurlu günler yaşanacağına, kişinin becerilerinin farkına varılacağına, yorumlanır. gidilecek yönün belirleneceğine tabir edilir. zaman içinde işlerinin daha da büyük kazanç sağlayacağına delalet eder. işlerinin daha da iyi olacağına alamet eder. işlerinin her zaman büyüyeceğine yorulur. Dini olarak rüyada allaha dua ederek yalvarmak görmek tabiri Dini olarak rüyada allaha dua ederek yalvarmak görmek eline geçen gelirin de çoğalacağına, bir sebeple uzunca bir süre sorun yaşayacağına, yaşadığı yoğunluk içinde küçük bir geziye çıkmak için kendisine zaman yaratabileceğine ve kısa bir süre içinde çok büyük bir mutluluk duyacağı ve büyük bir rahatlama yaşamasına yardım edecek bir tatile çıkacağına, uzun zamandan beri gizli kalmış bir sırrın açığa çıkacağına, ekmeğine ve adına leke sürecek işler yapacağına, onu dinleyeceğine, kötü bir duruma düşürüleceğine, eline geçen fırsatları değerlendirmede çok başarılı olacağına, delalet eder. Psikolojik olarak rüyada allaha dua ederek yalvarmak görmek yorumu Psikolojik olarak rüyada allaha dua ederek yalvarmak görmek şifaya ve çarelere kavuşacağına, etiği duaların allah katında kabul edildiğine, öyle durumların insanlar tarafından takdir edileceğine, yeşil takım elbise giymek ise kişinin ani bir yolculuğa çıkacağına, problemlerinin çözüleceğine, aile hayatında can sıkıcı olayların yaşanacağına, endişe duyulan bir konuda çok iyi bir duruma geçileceğine, KONULARDA RÜYA TABİRLERİ ESERLERİMİZ  SON EKLENENLER GÜNÜN AYETİ Âlemlerin Rabbi olan Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz.TEKVÎR - 29 ÖZLÜ SÖZLER Ezeli ervahta nur-u Muhammedi ile beraber olmaya halvetilik denir. Adem "ben hata yaptım beni bağışla " dedi, İblis ise" beni sen azdırdın" dedi ya sen!... sen ne diyorsun? Edep, söz dinlemek ve gönle sahip olmaktır. Güzelliğin zekatı iffet ve edeptir. Hz. Ali Zeynel Abidin oğlu Muhammed Bakır'a "Ey oğul, fasıklarla cimrilerle yalancılarla sıla-i rahimi terk edenlerle arkadaşlık etme." diye buyurmuştur. Kemalatın bir ölçüsü de halden şikayet etmemektir. En güzel keramet gönlü masivadan arındırmaktır. Alem-i Berzah insanın kendisidir. Zahir ve batının karşılığı aşk-ı sübhandır. Mutaşabih ayetler ledünidir. Ölüm ve cehennem korkusu Hak'ka dost olmayanlar içindir. Şartlanmalardan ve önyargılardan arınmadan kimse masum olamaz. Uzlaşmak için bahane arayan düşman zıtlaşmak için bahane arayan dosttan daha iyidir. Baki hakikatler fani merkezli inşa edilemez. Her zorluğun çözümü sevgidir. Allah var gayrı yok sevgi var dert yok. Allah de ötesini bırak. Sorunları erteleyen ve örten değil çözüm üretip sorunları çözen olmalıyız. Kişinin irfanı kemalatı nispetinde şeytanı da nefsinin şiddetinde olur. Kötü huylardan kurtulmanın en keskin yolu ilahi aşka yanmaktır. Mücevherden sarraf olan anlar, başkası bilemez. Ne fark eder kör için elmas da bir, cam da bir. Eğer sana bakan kör ise sakın sen kendini cam sanma.Mevlana Kendini oldum ve doğru zannedenler kendileri gibi düşünmeyenlerden rahatsız olurlar. Eflatun'a dediler ki "Ne kadar çok çalışıyorsun". O da dedi ki "hayır ben sevdiğim işi yapıyorum" Allah kuluna sevdirdiği her işi kuluna kolaylaştırır. Kurtuluş hidayete tabi olanlar içindir. Selam olsun hidayete tabi olanlara. Tevhid-i Ef-al meratibi ihvanın kendi gerçeğine seyir haritasıdır. Kişi ilk önce kendisinin arifi olacak ki Rabbinin arifi olabilsin. İnanmak başka şey, teslim ve tabii olmak başka şeydir. Kalıcı dostluklar edinin. İhvan gibi yaşa, gerisine karışma. Mutlu insan başkalarının mutluluğu için yaşayandır. İslam dini istişare esaslıdır. Allah için affet, Allah için paylaş. İhvanlığını işine göre değil, işini ihvanlığına göre ayarlayacaksın. Kul, iradesini Allah’a teslim edendir. Hakk'ı hatırladığımız unuttuğumuzdan fazla olsun. "Olacağım" diyene engel yok, "olmayacağım" diyene bahane çok. Ben merkezli değil, biz merkezli olun. Dervişçe yaşamak, tevhitçe yaşamaktır. Yaptığınızı azimle yapın, hırs ile yapmayın. Kullukta devamlılık esastır. Önce emin insan olmalıyız. Derviş, halinden belli olmalıdır. Beşeriyet kemalâtın hammaddesidir. Mükemmeliyet istikamette daim olmaktır. İnsanın cismi arza, ruhaniyeti semaya mensuptur. Yaradılış farziyetimiz hakkı bilmektir. Hakk'ı tanımanın ön şartı Resulûllah’ı tanımaktır. İnsanın sırrında Allah’ın sonsuzluğu vardır. Kulluğa bahane yok değer üreteceksiniz. Şikayet, Mevla’ya hürmetsizliktir. Kulluk adına yapmadıklarımıza hiçbir bahane geçerli olmayacak. Bu âleme kavga için gelmedik. Telkin öncelikle bizim nefsimize olmalıdır. İnsan, Allah’ın sırrı Allah da insanın sırrıdır. Varlığımızın sebebi zuhuru, Cenab-ı Resulûllah’tır. Kullukta teslimiyet “Rağmen” olmalıdır. Kazası olmayan tek şey hayatımızdır. Sevgi dışındaki bütün hallerde zorluk vardır. Nefsinde mevsimi hazan olanın, gönül mevsimi bahar, Ahireti bayram olur. Hayat yaşamak, yaşamaksa sevmektir. En güzel keramet istikamet üzere olmaktır. Kişinin Rabbini tanıması için kendini tanıması lazım. Hakk’ı ancak Mirat-ı Muhammet’ten görebiliriz. İnsanı Hakk’ta sonsuzlaştıran ve yaşatan, sevgidir. Sevgi bütün yaratılanların varoluş mayasıdır. Sevgisiz olan her mekân ve mahâl mundardır. Sevgi Allah için yanmak ve olmaktır. Allah’ın ve Resulullah’ın sevgisi ile yanmayan gönül hamdır, ahlâttır. Hakikat ehlinin sermayesi aşk-ı sübhandır. Talepte kararlılık, kararlılıkta da sabır esastır. Sabır, sadrın genişliği kadardır. Sadır genişliği ise; kabulümüz, sevgimiz kadardır. Kamil insan demek;Bütün duygularda,düşüncede ruhta olgunlaşmış insan demektir., Dervişân, Mürşidinin eşiğinde sadık olduğu sürece, farkında olsa da olmasa da tekamül halindedir. Kim ki Allah’ı ciddiye almaz ise; Allah o kimseyi ciddiye almaz. Hakkı görmeyen gözler amadır. Gayret olmadan kişinin ulaşacağı hiçbir âliyet olamaz. Kendi gerçeğimize yol bulmak için arz üzerinde var olan bütün mevcudiyetten istifade edeceğiz. Bu fırsat âleminin bir tekrarı daha yoktur. Hiçbir oluşum kendi halinde, kendi başına müstakil değildir. İhvan isek bir iddianın sahibiyiz demektir. İhvanın kemâlâtı, olgunluğu, karşılaşmış olduğu olumsuz tecellilere verdiği tepkilerle ölçülür. Kişi muhatabı ve müdahili olmadığı hiçbir meselenin şahidi olamaz. Herkes kazanımlarını kayıplarını tespit etsin ki şuurlu bir hayat yaşayabilsin. Birebir uyarılar insanı daha çok uyandırır. Bütün canlılara dostça yakın olmalıyız. Tekâmül için her anı yeniden yaşamak , her anın yeniden talibi olmak zorundayız. Gayret etmeyen kişiden Kâmil insan olmaz. Ehl-i talip bu Kâinatın özelidir, özetidir. Kul, hizmeti kadardır. Kul, sevgisi kadardır, Kul hoş görebildiği kadardır. Kul feragat edebildiği kadardır. Kul paylaşabildiği kadardır. Ehl-i ihvan’ın sevgisi Rabbi’nin sevgisi, meşguliyeti Rabbi’nin meşguliyeti olmalıdır. Her an Rabbi ile meşgul olanın, muhatabı Rabbi olur. Güzel bakmalı, güzel konuşmalı, güzel dinlemeliyiz. Hayırları geciktirdiğimiz zaman şerre dönüşür. Şerleri geciktirdiğimiz zaman hayra dönüşür. İhvanın irşad olmasının ön şartı teslimiyattır. İlmen yâkinlik; bilmek ve kabul etmektir. İhvan telkin edileni yaşadıktan sonra Hakkel yâkina ulaşır. Kul, Rabbini ne kadar ciddiye alırsa, Rabbi’de onu o kadar ciddiye alır. Rahman’ın sevgilisi olmak gönlü cenab-ı Resulullah’a yönetmek ve tabi olmakla orantılıdır. İhvan, kendi özünde kâmil duruşa ulaşırsa, onda bir değil de nice esmanın açılımı, nice sıfatın inkişaf ve izhariyeti yaşanacaktır. Dünkü gibi konuşan, dünkü gibi anlayan, dünkü gibi yaşayanın anı ve akibeti hüsrandır. Ehli gönül olan, ,Resulullah’a ve Ehli Beyt’egönül veren Ehl-i İhvan’ın seyr-i sülüğü nefis merkezli akıl ile değil gönül merkezli akıl iledir. İhvan, hayırda ve şerde damlayı derya mesafesinde görecek kadar Rabbini önemseyen olmalıdır. Hakka vuslat, ancak aşk- sübhân ile olur. Aşığın, sevgisinin sancısıyla uykularının kaçması lazım ki, orada aşktan söz edilebilsin. Hayatla zıtlaşan değil hayatla uzlaşan olmalıyız. Eğer kişi yarışacaksa hayırda yarışsın selâmda, yarışsın, paylaşmada hoş görüde affetmede yarışsın. Kişi tercihinin neticesini yaşar. İnsan, sevebildiği kadar, değer üretebildiği kadar insandır. İhvan, arif olmalı ve gönlünü bütün olumsuzluklardan arındırmalıdır. Herkes yaptıklarının neticesini yaşayacak. Biz kulluğumuzu her gün yeniden yenilemeliyiz. Üstünlük ancak takva ile sevgi iledir. Allah hiçbir zaman abes ile iştigal etmez. Her işte bizim için hikmet ve hayır vardır. Ehl-i ihvan hiçbir zaman olumsuzluk adına hesap yapmamalıdır. Herkesin şeytanı, Cebrail’i, Mikail’i, İsrafil’i ve Azrail’i kendisiyle beraberdir. Ehl-i ihvan demek arif olan, Hakk'a eren demektir. Sevginin tezahürü ibadettir. Eğer inanıyor, iman ediyor, seviyorsanız, yap denileni yapacak ve aksatmayacaksınız. Sevenin ne gecesi ne gündüzü ne yorgunluğu ne bahanesi ne de mazereti olur. Karşılaştığımız zorlukların tamamı tekâmül için ikrarımızı ispat içindir. Bu âlem teşbih, tespit, tenzih, takdis ve şahadet âlemidir. İnsanın Hak katında kadri, kıymeti sevgisi kadardır. İnsan, yaşadığı zorluklar aşabildiği engeller kadar insandır. Hiç zorluk, acı çekmeden, uğraş ve çaba sarf etmeden kimsenin başarıya ulaştığı görülmemiştir. Hepimiz Allah’ın Resulûllah’ın ve Ehlibeyt’in aşkından muhabbetinden istifade edip Hakk’ta bakileşebilecek yetilere sahibiz. İnsan, asliyeti kendisine unutturulmuş varlıktır. Müsemmâ ehli olan için, isimler değişşe de asliyet değişmez. Hiçbir güzelliği kendimize mal etmeden, bütün güzellikleri Rabbimizden bilmeliyiz. Herkesin imtihanı iddiası kadar olur. Yani iddiası büyük olanın, imtihanı da büyük olur. Kâinat, insan için, insana hizmet için halk edilmiştir. Hayatın tamamı, kulluğun ve dostluğun talimidir. Kişi bilgisinde değil yaşantısında kâmil insan olur. Bizim yaşadıklarımız; tercihlerimizin, taleplerimizin ve dualarımızın neticesidir. Mezheplerin farklı olması, dünya iklimlerinin, ırkların ve kültürlerin farklı olmasındandır. İrfan mekteplerinin temelde aynı, detaylarda farklı farklı olması insanların, meşreplerinin farklı farklı olmasındandır. Kimi takva ile kimi zikrullah ile, kimi hizmet ile, kimi de ibadet ile Hak rızasına ulaşmak ve kâmil insan olmak arzusundadır. Din adına zıtlaşmalar, taraflaşmalar ve tefrikalar çıkarmak Rahman’ın ve Kuran’ın reddettiği duruşlardır. Elin eksiğiyle uğraşan, kendi eksiğini hiçbir zaman göremez. Biz bu âleme eksik tespit zabıtalığına gönderilmedik. Âşık; mâşûkunu hususiyetle geceleyin, en çok yalnızlık halindeyken düşünür. Geceleri ve seher vakti çok özeldir. Dostluğun ilk şartı sevmektir. Fakat çıkarsız beklentisiz sevmektir. Dost olmak, dostun her türlü yüküne katlanmaktır. Bizim için yaşamak bir gündür, o da bugündür. Kulluk adına yapmamız gereken ne varsa sabırla ve ihlâsla yapmalıyız. Hak katında gıdalanmanın birinci esası, âdab-ı Muhammediye ve hakıkati Mahmudiye ile kıyam durmaktır. Biz eyvallah tacını, sensin’ tacını başımızdan, hiçlik hırkasını da eğnimizden hiçbir zaman çıkartmayacağız. Bir damlanın hiçliğe ulaşması, onun deryaya düşmesiyle olur. Bize ulaşan her tecellinin, Mevlâ'dan olduğunun bilincinde olalım ve rıza gösterelim. Sakın tecellilerden kahreden, kederlenen olmayalım. Tecellilerden şikayetçi olmak, kulun Rabbine olan saygısızlığıdır. İhvan, hangi tecelli içinde olursa olsun, mutlaka güzel düşünmeli ve güzel değerlendirmelidir. Edep ve âdap dışında nefes almayalım. Biz, Cenâb-ı Resûlullah’ın vitrini olmalıyız. Bütün nimetler ve âliyetler, gayret ve hizmet iledir. Biz hangi hali yaşıyorsak bizim için hayırdır ve hikmetlidir. Hikmete tabi olanlar hikmet ehli olurlar. "Senin için Ya Rabbi" zevkiyle hayatı yaşayalım. Huzur, ancak tevhid ile aşk ile sevgi ile Allah’a ve Resûlun’e yönelmek iledir. Güzel ahlâk ve sevgi insanlığın omurgasıdır. Her gününü son gün, her namazını son namaz, her muhabbetini son muhabbet gibi kabul eden kişinin yaşantısı Ehl-i ihvanca olur. Büyük laf etmemeye sahibi olalım. Ehl-i Beyt olmak, hem nesebi hem de mezhebidir. Ehl-i Beyt, Kur’an’ın ete kemiğe bürünmüş halidir. Yaptığımız her şey kulluğumuzu ispat edercesine olmalıdır. Halkı memnun etmek için Hakk'ı incitmeyelim. Kemalat, hissedilen ilk nefesten son nefese kadar sadece Allah ve Resûl’u için say ve gayret etmektir. Tevhid-i Ef-al hakikatin zübdesi, tevhidin nüvesidir. Kullukta edebi olmayanın Hak’ta izzet bulması mümkün olamaz. Hikmetleri seyretmenin tek şartı, tecellilere karşı sabırlı olmaktır. Kişi yaşamış olduğu imtihanları aşabildiği kadar tekâmül etmiş olur. Aslında bize zor gelen tecelliler, bizim için ikramdır. Kulluğun esasında yap denileni yapıp sonucuna da razı olmak vardır. Bütün kâinat, kişinin kendi hakikatine misaldir. Öncelediğimiz Allah ve Resûl’u olmalı. Ertelediğimiz ise nefsimizin arzu ve istekleri olmalıdır.. Dervişi tekâmül ettirecek olan iştiyakı, kendine olan telkini, ve gayretindeki kararlılığıdır. Her günü yaşamak, her günü diğer günden farklı bir alana taşımak için biz bugünün talebesiyiz. Hatasını kabul edip hatasından dönen kul hayırlı kuldur. Hedefi olmayanın istikameti de olmaz. İhvan ne dünle ne de yarınla zaman kaybedecek sadece anını ve gününü değerlendirecek. İhvanlık, halde örnek olmaktır. Aile yaşantımızla, tecellilere olan tepkilerimizle, kişilerle olan ünsiyetimizle, her halimizle hele hele de ibadete olan düşkünlüğümüzle fark edilmeliyiz. Cenab-ı Resûlullah’ın tezahür etmediği hiçbir mekân, Hak katında şerefli olamaz. İbadet etmenin hoşnutluğunu yaşarken bu hoşnutluğu, ibadet etmeyenlere karşı bir üstünlük saymadan fail Allah'tır zevkiyle yaşamalıyız. Kıyas, şeytani sıfatlardandır. Karşımızda gördüğümüz eksikliği önce kendimizde tetkik etmeliyiz. Hiç kimse kendi gerçeğine olan seyrine mürşitsiz yol bulamaz. Baki olabilmenin, sonsuzluğa ulaşabilmenin tek şartı; Hak ile Hak olmak Hak’ta ölüp Hak’ta dirilmektir. Hayata ders veren değil de hayattan ders alan talip olmalıyız. Anlayan ve öğrenen olmalıyız. Anladığını genişleten, hayatına uyarlayan olmalıyız. Tasavvuf önce şeriat-ı Muhammediye ile hakikat-ı Mahmûdiye ile hikmetler talim edilir. Bir meselenin görevlisi olmak ayrı şeydir, gönüllüsü olmak ayrı şeydir. Ehl-i ihvanla konuşularak halledilmeyecek hiçbir mesele olmamalıdır. Hak dostları bir araya geldikleri zaman bakışmaları bile muhabbettir. İhvanlığın dört ana esası vardır; ihlas, şecaat, cesaret ve cömertliktir. Hayatın tamamında, her adımda, her bir nefeste; bir tuzak, bir imtihan vardır. Gönül, Rahman ile coşarsa; kişi karşılaştığı her türlü tecelliye sabır ve tefekkür ile mukavemet gösterir. İhvan, ne Dünya ne de ahiret beklentisi olmaksızın kulluğunu fi-sebilillah yaşamalıdır. Kur’ân'ı öğrenmeye, okumaya, okutmaya, anlamaya ve yaşamaya çalışalım. İslam, yap denileni yapmak; yapma denilenden uzak durmaktır. Kulluğunu yarına erteleyenin Allah sevgisi yeterli değildir. Tekâmül etmek için sürekli gayret halinde olmalıyız. İnsana olan sevgisizlik Allah’a olan sevgisizliktir. Allah’a vuslat ancak Aşk-ı sübhan ile olur. Hak’ta bâki olabilmek için kayıtsız şartsız teslim olmalıyız. Dilimizde zikrullah ile gönlümüzde her daim muhabbetullah ile inşa olmaya çalışmalıyız. Şeriatın ihlâl olduğu yerde hakikat olmaz. Her türlü tecelliden istifade edecek kadar arif,hiçbir zorluktan yılmayacak kadar da dirayetli olalım. Arif olan baktığı her zerreden, karşılaştığı her tecelliden kendisine istikamet arar. Ehl-i ihvan hatasında ve günahında ısrar etmeyen ve tövbesinde aceleci davranandır. Âşık maşukundan gelen cefalardan haz duymazsa gerçek aşık olamaz. Kendisindeki gayrilikten arınan insan için dışarıda ve içeride gayri olan hiçbir şey kalmaz. Kişinin samimiyeti, sadakati ve sevgisi ona istikamet verir. Bizden istenilen öncelikle safiyet, samimiyet ve sadakattir. Ehl-i ihvan öyle bir kristalize olacak, safiyet kazanacak, kendi benliğinden öyle bir sıyrılıp latifleşecek, şeffaflaşacak, kendine ait bir renk zan düşünce ve duygu kalmayacak ki Allah’ın boyasıyla boyansın yani Resûlullah’ın haliyle hallenmiş olsun. Gayret, kulluğun esasıdır. Biz bildiklerimizle amel edelim. Bilmediklerimiz, bize bildirilecektir. Her Ehl-i ihvan bulunduğu cemiyette fark edilmelidir. Bizim sabrımıza, bize kötülük yapanların şahitlik etmesi lazım. Asli maksadımız, nefsimizi ve Rabbimizi tanımaktır. Gayret etmeyen kişiden kâmil insan olmaz. İhvan, kendi hakikatine seyri sülük ederken hem dünyasını hem de ukbâsını saadete erdirmiş olur. Muhabbetimiz Resûlullah’ın ve Ehl-i Beyt’in muhabbeti, davamız Hak davası olsun. Eğer insan Rahman’ın aynası olacaksa yansıtıcılığının çok net,arı ve duru olması lazımdır. Eğer bir olumsuzlukla, zorlukla karşılaşıyorsak, bu bizim olumsuzluluğumuzdandır. Arz ve semada her ne olursa insan ile ilişkilidir. Sözümüzün ilk müşterisi kendi kulağımız olmalıdır. İslâm şahitlik ile başlar, şuhut ile yaşanır. Ve yine şahitlik ile kemal bulur. Hangi başarı vardır ki uğraşsız gayretsiz ve gönülsüz zuhura gelsin. Aşığın ölümü Hakk’ta vuslat, sonsuzluğa uyanmak ve sonsuzluğu yaşamak olur. Artık etrafımızla ve kendimizle olan kavgamızı bitirip, sevgiyle nefes almanın gayretinde olmalıyız. Kişinin kararlılığı tecellilere gösterdiği mukavemeti kadardır. Aşık hep maşukundan söz etsinler, hep ondan konuşsunlar ister; zaten gayrı şeyler aşığı rahatsız eder. Kişi mutmain olmadıkça kulluğunda, dostluğunda hep hüsrandadır. Cemal aşıkları için gayri olan her şey haramdır. Zikrin esası namazdır, muhabbetullahdır. İhvan, hayatın tamamında Rahman’ın iradesi altında yaşamaya dikkat ve özen göstermelidir. Her şeye rağmen seveceğiz Her şeye rağmen hizmette gayretli olacağız Kulluk, içinde Rabbi'nden başkasını bulundurmayan, gayrilerden boşalmış hiçlik makamıdır. Hayatın ve kulluğun emanetçisi olduğumuzu, bu emaneti taşımamız ve ehline teslim etmemiz gerektiğini hatırdan çıkartmamalıyız. Hayatı hep Hakkça yaşamanın gayretinde olmalıyız. Hayat, bizi kullukta belirli bir kıvama taşımak içindir. Kendine gafil olan, Allah’a arif olamaz. Her varlık Hakk'tandır ve Hak ile kaimdir. Bütün masivalardan arınmak, “ölmezden önce ölmek” Hak’ta ebed olmak; olağanüstü bir azim ve gayret ister. Kişinin kararlılığı, cesareti, azmi ve sevgisi bir arada tekmil olursa; kişinin önünde aşamayacağı engel ve mâni olmaz. Talibin âli ve en yüce değerlere ulaşabilmesi, Allah ve Resûlu’ne olan muhabbeti, sevgisi ile orantılıdır. Hedefimiz ve gayemiz, bugün tevhid noktasında Allah’ı Resulullah’ı ve Ehl-i Beyt’i dünden daha farklı idrak etmek ve yaşamaktır. Tevhid adına bize yapılan teklifatın tamamını yaşamak, bizi kendimize döndürmek ve kendi hakikatimizle tanıştırmak içindir. Tevhid meratiplerindeki yaşam talimlerinin tamamı, bizi kendi ruh derinliğimizdeki iç potansiyelimizden istifade ettirmek adınadır. İhvanın bilip, yapmak isteyip de yapamamasının sebebi kendisinde yetersiz olan kararlılığı, gayreti ve talebidir. Cenab-ı Resûlullah’ın tezahür etmediği hiçbir mekân, mükerrem ve münevver olamaz. Hiç kimse kendi gerçeğine olan seyrinde mürşitsiz yol kat edemez. Kulluk adına yaşanılacak ne kadar âli değerler varsa, bunların tamamı ancak mürşid-i kâmilin nezaretinde ve refakatinde yaşanılabilir. Bâki olabilmenin, sonsuzluğa ulaşabilmenin tek şartı; Hak ile Hak olmak, Hakk’ta ölüp Hakk’ta dirilmektir. Yaşadığımız ne tür olumsuzluk olursa olsun, bizim hedefimize olan iştiyâkımızı arttırmalıdır. Her türlü olumluluk ve olumsuzluktan istifade eden olalım. Ehl-i ihvan hiçbir zaman olumsuzluk adına hesap yapmamalıdır. İhvan, kendisini yargılayan, kendisini öz eleştiriye açık tutan ve kendini kemâle taşıyan olmalıdır. İhvan, ancak telkin edilen hikmetli sözleri, hadisleri ve ayetleri yaşantısına uyarlayarak gayretinde istikamet bulabilir. Kim hidayeti dilerse hidayete ulaşacak; kim hidayete ulaşmak istemezse Rahmân da ona hidayet etmeyecek. İnancı olmayanın istikameti olmaz. İnsan-ı asli Allah’ın aynasıdır. Nurun olduğu yerde zulüm, dinin olduğu yerde kin, sevginin olduğu yerde nefret olmaz. Ehl-i ihvan demek arif olan gerçeklere eren demektir. Herkes tercihinden yönelişinden meyil ve rızasından sorumludur. Nimete ulaşmak için mutlaka hizmete talip olmalıyız. İhvan düşünmekle, keşfetmekle ve gayret ile kemâlat bulur. “Rabbim” diyen için zaten zorluk yoktur. Hedefi olmayanın istikameti de olmaz. İslam, aslen teslim olmak ve selamet bulmaktır. NAMAZ VAKİTLERİ Dilek Duası Gökte ve yerde ne varsa her şeyin sahibi olan yaratıcı Yüce Allah ile kul arasında bir iletişim aracı olan dua kişinin rabbinden isteyeceği manevi isteklerle beraber dünya hayatı için de istenecek istek ve dileklerdir. Bir istekte bulunurken uygun bir şekilde dua edip Yüce Allah'tan dileklerinize niyaz edebiliriz. Kulun istediği herhangi bir dilek için dilek duasını okuması yanlış bir şey değildir. Çünkü dualar Allah'tan istediğimiz bir çok şeyin anahtarıdır. Ancak Yüce Allah'a edilen duaların kabul olup olmamasının kul için hayır ya da şey olduğunu hiç kimse bilemez. Bu yalnızca Allah'ın bileceği bir iştir. Bu nedenle dilek duası ederken Her zaman hayırlısı diye dua edilmesinde fayda duası, okunurken yüce Allah'a tam anlamıyla inanarak dua etmeli ve duanın kabul olmayacağı hiç akla getirilmemelidir. Kişi kesinlikle neden benim dualarım kabul olmuyor diye de düşünmemelidir. Çünkü dileğin kabul olup olmaması, Allah'ın kulunun duasına cevap vermediği anlamına gelmez. Elbette ki Yüce Allah kulunun duasına bir şekilde cevap verir. Dilek ve duaları kabul olmayan kişiler niye duam kabul olmadı diye düşünmemeli ve Allah'tan umudunu kesmeyerek daha çok dilek de bulunmalıdır. Çünkü Allah Kerem sahibidir. Bu nedenle dilekte bulunurken sabırlı olunmalı ve duaya başlamadan evvel Allah'a hamd ve salavat getirilmelidir. Dilek duası kulların yüce Allah'tan yerine getirilmesi için istediği bir dilektir ve dileklerin kabul olması için okunacak birçok dua duası okunuşu; havle vela kuvvete illa billahi'l Aliyyi'l Azim. Allahümme inni es'elüke ya Kadimü, ya Daimü, Ya Ferdü, ya Vitru, ya Ahadu, ya Samedü, ya Hayyü, ya Kayyumü, ya Ze'l Celali ve'l İkram. Fe in tevellev fe kul hasbiyallahü la ilahe illahü aleyhi tevekkeltü ve Hüve Rabbü'l Arşi'l duası anlamı; Bismillahirrahmanirrahim. Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla! ''Güç ve kudret, büyük ve yüce olan Allah'a aittir. Allah'ım, senden istiyorum; ey Eevveli olmayan, ey daim olan, ey tek olan, ey bir olan, ey ehat olan, ey ebedi olan, ey kayyum. Ey celal ve ikram sahibi olan. Yine de yüz çevirirlerse o zaman deki Bana Allah yete, ki O'ndan başka hiçbir ilah yoktur. O'na tevekkül ettim ve O, büyük Arş'ın sahibidir.''Dilek duası, ulaşıması oldukça zor olan bir şeyin gerçekleşmesi ya da bir sınavı kazanması için okunabilir. Kişi lek duasını inanarak okumaya devam ederse istediği dilekler Allah'ın izniyle inşallah yerine duası ile ilgili rivayetler, bir gün gözleri görmeyen bir kişi peygamber efendimizin yanına gelerek şöyle dedi ''Ya Resulallah benim için Allah-u Teala'ya dua et. Gözlerim açılsın.'' Peygamber Efendimiz bu çaresiz kula; önce güzel bir abdest al ve günahlarından tövbe ettikten sonra yüce Allaha şöyle dua et ''Yarabbim sevgili peygamber Hz. Muhammed aracılığı ile sana yalvarıyorum, sevgili peygamberimiz Hazreti Muhammed'i vesile ederek ve Muhammed'in hatırı için bu dileğimi senin kabul etmeni istiyorum. Allah'ım peygamberimiz Hazreti Muhammedi bana şefaatçi eyle ve peygamberimizin hürmeti için dileğimi kabul et.'' Bu kişi Peygamber Efendimizin söylediği gibi güzel bir abdest alıp tövbe ettikten sonra Allah'a inanarak ve Peygamber Efendimizi vesile ederek dua etti. Dileği hemen yerine geldi ve gözleri dilek duası ile birlikte cuma günü yatsı namazı kılındıktan sonra hiç kimseyle konuşmadan '' La ilahe illa ente ya hannanu ya mennenu ya bedias semavati vel erdı ya zel celali vel ikram'' duası okunursa kul dünyaya da ahiretle ilgili dileğine Allah'ın izniyle kavuşur. Ancak bilinmelidir ki kulun dileklerinin Allah katında kabul olması için kulun birçok vazifesini yerine getirmesi gerekir. Yalnızca dua ederek dileklerin kabulünü beklemek yanlıştır. Bu nedenle kulluk vazifelerinin yerine getirilmesi de dua kadar önemli bir konudur. Son Güncelleme 093040 Dilek Duası ile ilgili bu madde bir taslaktır. Madde içeriğini geliştirerek Herkese açık dizin kaynağımıza katkıda bulunabilirsiniz. 0 Yorum Yapılmış "Dilek Duası" Kayıtlı yorum bulunamadı ilk yorumu siz ekleyin Anında Kabul Olan Dua Anında Kabul Olan Dua Dua ile ilgili olarak alimlerin bildirdiği iki husus vardır Bunlardan birinin duaya mutlaka cevap verildiği, diğerinin ise kabul edildiği şeklindedir. Buradan anlaşıldığı üzere duaya Cenabı Allah’ın cevap vermesi ayrı, kabu... Haksızlığa Uğrayanın Duası Haksızlığa uğrayanın duası, Allahu Teala mazlumların kimsesizlerin yanında olduğunu bildirir. Bildirerek onlara karşı zalimlik yapan onları aşağılayarak fakir gören kişileri hekal edeceğini buyurmuştur. Bu sebepten dolayı kişiye zulme ve haksızlığa u... Cüzdan Duası Cüzdan Duası; Helalinden çalışan her kişinin arzusu, bereketli kazanç elde etmek, kazancının bereketini görebilmektir. Bereketi olmayan mal, para ya da her türlü rızık bir elden diğer ele geçene kadar uçup giden tüy gibidir. malın ya da paranın ne ka... İsmi Azam Duası İsmi Azam Duası; Kulun en çok ettiği dua; ettiği duaların kabul olunmasıdır. Duanın kabul olunması en büyük mutluluktur ve kul duasının kabulü için gerekli her şartı öğrenip uygulamak için çok titizlenir. Allah Rasulu dahi kabul olunmayacak ... Müşteri Çekme Duası Müşteri Çekme Duası; Müşteri çekme duasının amacı; iş yerimizdeki bolluk ve bereketi arttırmak kazancımızı yükseltmek amacı ile olur. Şunu belirtmek isteriz ki; her insanın tayin edilmiş belli bir rızkı vardır. Öncelikle bir insan işinin bollaşmasını... Rabbi Yessir Duası Rabbi yessir duası, Kuran-ı Kerim'de geçen bir ayet değildir. Bir duadır. Rabbi Yessir duası işleri kolaylaştırmak için okunan, okunduğu zaman insana bir ferahlık ve rahatlık veren bir duadır. Allah bütün mümin kullar için kolaylık diler zorluk istem... Sevgiliye Dua Sevgiliye dua, insanoğlu yaşadığı sürece bir çok şey için dua etmektedirler. Bu duaların içerisinde en çok sevgiliye dualar edilmektedir. Yaşanılan sorunlardan kaynaklı edilen dualar, kavuşmak için edilen dualar, evlenmek için edilen dualar, her ş... Hayırlı İş Duası Hayırlı iş duası; günümüzde insanlar geçimlerini para ile sağlamaktadır. Tabii ki para kazanmak için bir işte çalışmak gerekir. Herkes kendi yeteneğine ve eğitimine göre iş arar yada böyle bir işte çalışır. Müslüman bir insanın çalıştığı işte arayaca... Kendini Sevdirme Duası Kendini sevdirme duası; İnsanoğlu doğası gereği sevgi görmek, sayılmak ister. İnsanoğlunun sadece maddi değil manevi ve ruhi ihtiyaçları da vardır. Bu ihtiyaçların hepsini karşılayabildiği zaman mutlu olur ve etrafındakileri de mutlu eder. Kişi eğer ... Rüyada İstediğini Görmek İçin Dua Rüyada istediğini görmek için dua, kişinin yatmadan önce yapacağı dualar ile rüyasında görmek istediği şeyleri göreceği belirtilmektedir. Dinimizde istihare olarak belirtilen bu uygulamanın yapılması halinde kişinin hakkında hayırlı olan şeyi veya ha... Kötülerin Şerrinden Korunmak İçin Dua Kötülerin Şerrinden Korunmak İçin Dua, her kişiye karşı iyi olmak ve bu dünyada rahat ve huzurlu bir yaşam sürmek acaba mümkün mü? Çünkü şeytan bitkiler ve hayvanlar üzerinde değil, insanların üzerinde kötülüğü yürütmeye devam etmektedir. İnsan ne ka... Şans Açma Duası Şans açma duası, günlük yaşantısında kişiler işlerinin yolunda gitmesi ve şanslarının önü açık olsun diye bir takım dualar ederler. Bu durum iş, para, aşk veya sağlık gibi her konuda olabilir. İnsan her konuda şansının iyi gitmesini ister. Fakat herk... Anında Kabul Olan Dua Haksızlığa Uğrayanın Duası Cüzdan Duası İsmi Azam Duası Müşteri Çekme Duası Rabbi Yessir Duası Sevgiliye Dua Hayırlı İş Duası Kendini Sevdirme Duası Rüyada İstediğini Görmek İçin Dua Kötülerin Şerrinden Korunmak İçin Dua Şans Açma Duası Bolluk Bereket Duası İsrafu Umar Duası Beddua Duası Yağmur Yağarken Okunacak Dua İçkiyi Bıraktırma Duası Elhamdülillah Duası Vakıa Suresi Duası İkna Etme Duası Güçlü Olmak İçin Dua Yüz Güzelliği İçin Okunacak Dua Para Duası Bağışlama Duası Koruma Duası Mahkeme Duası Besmele Duası Rukye Duası Mübin Duası 21 Besmele Duası Popüler İçerik Bolluk Bereket Duası Bolluk Bereket Duası, aile içerisinde yaşanabilecek maddi ve manevi sıkıntılara karşı okunulan, işyerlerinde oluşacak veya oluşmuş olan sıkıntıların g... İsrafu Umar Duası israfu umar duası sahih kaynaklarda olmayan bir duadır. Kesinlikle ayet ya da hadis kaynaklı değildir. Rızık için okunması tavsiye edilen, bir kaç gün... Beddua Duası Beddua duası; Kafirlerin, zalimlerin, fasıkların ve isyankar kimselerin ıslah olmaları için dua etmek gerektiği gibi, mü'minlerin daima iyiliği için d... Yağmur Yağarken Okunacak Dua Yağmur yağarken okunacak dua, Özellikle yağmur yağdığı zaman Allah'a şükür edilmesi ile birlikte Peygamber Efendimize Salat getirilmesi oldukça önemli... İçkiyi Bıraktırma Duası İçkiyi Bıraktırma Duası; İnsanın bedenine ve aklına zafiyet veren, yaptığı işi ve söylediği sözü bilmez duruma getiren her şey haramdır. Beden ve akıl... Elhamdülillah Duası Elhamdülillah Duası Hamd ve şükür Allahü tealaya mahsustur, bütün nimetler O'ndandır. Elhamdülillah demek şükürlerin en başı muhakkak ki en hayırlısı... Vakıa Suresi Duası Vakıa Suresi Duası, 96 ayetten meydana gelen ve Kuranın 56. suresi olan Vakıa Suresi Duası Mekke'de indirilmiş olan bir duadır. Adını bu duanın ilk ay... Görüntüleme Dualar 0 Yorum İnsan bu dünyaya ibadet, duâ ve ilimle tekemmül etmek/mükemmelleşmek için gönderilmiştir. İbâdetin özü ise duâdır. Büyük bir kulluk olan duâ; her şeyin sahibi, mâliki, idârecisi, Rabbi, sonsuz rahmet, şefkat, sevgi, kudret sahibi olan Cenâb-ı Hakk’a yalvarmak, istemek, O’na dayanmak, aczimizi anlayıp O’nu vekil tâyin etmek, ihtiyaç ve arzularımızı O’na arz etmektir. “Duâ” kelimesinin Kur’ân’da 212 defa geçmesi; bize insânî vasfı kazandıran önemli ibâdet olduğunu gösterir. * Duâ eden bilir ki, yalnız değil, birisi var; bütün ihtiyaçlarını görür, bilir, sesini duyar, ona cevap verir. Buna binâendir, duâları işiten ve cevap veren Semî-i Mutlak ve Mucîb-i Mutlak olan yüce Rabbimiz, “Duânız olmasa ne ehemmiyetiniz var?”1 buyurmaktadır. Bu meseleyi şöyle anlayabiliriz Medeniyetten, insanlardan çok uzaklarda, mağaralarda yalnız başına yaşayan bir insanın ne önemi var? Duâ ile Allah’ın sonsuz rahmet ve hazinesinden bir şey istemeyen insanın da Hakkın nazarında ne önemi olabilir? * Duâ, varlığımızın değerini de belirler. Duâ, ispat-ı vücuddur. Yâni, varoluş sebebimizi, ne olduğumuzu, nereden geldiğimizi, niçin geldiğimizi ve nereye gideceğimizi, sonunda ne olacağımızı ve ne olmamız gerektiğini duâlarımızla ortaya koyarız. * Duâ psikolojik açıdan büyük bir rahatlık ve huzûr doğurduğu gibi, ahlâkî arınmayı, yücelmeyi gerektirir. Dolayısıyla, gelişim safhasındaki takılma ve saplantıların önlenmesinde, şahsiyetin/kişiliğin gelişmesinde yapıcı bir fonksiyon icra eder. Bir hadis-i kudsiye göre duâ ve ibâdetle meydana gelen yakınlaşma Allah’a karşı sevginin, bu sevgi de kuldan duyarlı bir vicdan ve sağduyunun doğmasına sebep olduğu belirtilir. Böylece duâmızla, sonsuz Rahîm şefkat eden, yardım eden, Hafîz koruyan Allah’ın koruma alanına gireriz. Şeytan ve habis ruhların şer/kötülük ve baskılarından emin oluruz. * Duâ, dünya ve içindekilerle beraber, şeytan ile nefsin etrafında dolanmaktan kurtulup, tek bir noktaya yönelmek demektir. Bu, çokluktan, dünya problemlerinden, sıkıntılarından sıyrılıp, ruha nefes aldırmak, onu dinlendirmektir aynı zamanda. Duâ, madde bağımlılığından, nefsî, indî/subjektif, süflî/pespâye arzu ve isteklerden kurtulmaktır. Duâ, işlediğimiz hatâ, kusur ve günahların izlerini vicdânımızdan siler, rûhumuzu arındırır. Şeytânî hallerden uzak durup; ruhumuzu imân, tefekkür, ilim, ibâdet, takva, salih amel gibi mânevî gıdalarla doyurup beslemeliyiz. * Düşünce ve duygularımızın antenini duâ ile İlâhî hakikatlere, ulvî âlemlere çeviririz. Tamamen habis/siyah, karanlık menfî bir enerji boyutundan yaratılan şeytan; insanların ruhlarına etki edebilir. Gayet tabiî ki bu, şeytanın verici gücünün yüksekliğine ve alıcının telkine, olumsuz meselelere açık olmasına ve cevap vermesine bağlıdır. Şeytan, vesvese ve fitnesiyle ruh ve duygularımızın dengesini bozar. Rûh ile vücûdun manyetik dengesinin bozulmasından rûhî hastalıklar doğar. Şöyle ki Elektrik de, sinir hücreleri arasında iletişim sağlayan bir unsurdur. Elektrik akımının da dengesizliği; vücut ritmini, dengesini bozar. Kimyevî ifrazat ve elektrik akımlarını harekete geçiren de; aşırı veya yersiz evham, korku, öfke, heyecan, kin, düşmanlık, sıkıntı, endişe/kaygı gibi negatif duyguların yerinde ve ölçüsünde kullanılmamasıdır. Aşırı ifrâzâtları, güzel söz ve telkinlerle dengelemek mümkün. Zaten, vehmî hastalıkların en etkili ilâçlarından biri önem vermemektir. Önem verdikçe büyür, şişer. Önem verilmezse küçülür, dağılır. Zaten, vehmî hastalık çok devam etse, psiko-fizyolojik yapımızı etkileyerek hakikî hastalığa döner. Vehham ve asabî insanlarda fena bir hastalıktır; habbeyi kubbe yapar, mânevî gücü * Şeytanın vesveseleri negatif olduğundan ruh ve bedenin ritminin dengesini bozmaktadır. Duâ, ibâdet, zikir, fikir, pozitif enerji yayar ve biyo-manyetik tedâvî yaparak bozulan ruh ve beden ritmini, dengesini sağlar. Böylece şeytanın vesveselerine karşı bir kalkan, bir zırh görevi de görmüş olur. Çünkü, İlâhî, ulvî, melekî alana girilmiş olur. Dipnotlar 1- Kur’ân, Furkan, 77. 2- Lem’alar, s. 219. Facebook'ta Paylaş Twitter'da Paylaş Sekine Duâsı Arapça-Türkçe Okuma ve Duânın Mânâsı >> << Her Gördüğünü Hızır, Her Geceyi Kadir Bil Dua içimizin korkularından sıyrılmak, ümit etmek; kulluğun idraki, dünyadaki garipliğimizin itirafı; Rabbin kullarına verdiği kıymet... Öyle ya, Rabbin muhatabı olana, gayrısı ne yapabilir? Peki dua nedir? Nasıl dua etmeliyiz? Dua etmenin hikmeti nedir? Dua kaderi değiştirir mi? Dua ederken nelere dikkat etmeliyiz? Duanın önemi ve faziletleri neler? Fikriyat'ın değerli yazarlarından Prof. Dr. Ekrem Demirli ve İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, nasıl dua etmek gerektiğini Düşünce Atlası'na anlattı. Giriş Tarihi 0928 Güncelleme Tarihi 1129 1 15 İnsanız, aciziz... Acziyetimizi keşfediyoruz günden güne; keşfettikçe küçülüyor bedenimiz, küçüldükçe daha çok sesleniyoruz ötelere. Ötelere niyaz ediyoruz. Tıpkı şairin yaptığı gibi Geçen ibadetler özürlü Eski günahlar dipdiri Seçkin bir kimse değilim İsmimin baş harflerinde kimliğim Bağışlanmamı dilerim Dua içimizdeki en kuytu köşe. Dua bize Allah'ın gönderdiği nimet. Kimseler duymazken kimseler görmezken görene yaklaştıran bir kapı. Yalnızca ona açmak derdini. Yalnızca ona yönelmek. Dua içimizin korkularından sıyrılmak, ümit etmek, kulluğun idraki, dünyadaki garipliğimizin itirafı. Rabbin kullarına verdiği kıymet. Öyle ya, Rabbin muhatabı olana gayrısı ne yapabilir? 3 15 Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz Aslında dua yaratanla yaratılan arasında bir iletişim köprüsüdür; ağıdır, dilidir. Yaratılanın şüphesiz tazarruya, sırtını yaslamaya ihtiyacı vardır. O da ebetteki yüce kudrettir. O yüce kudrete insanın güven duyması korktuklarından emin olması, umduklarına nail olma kaygısı ile ilgili ümit var olabilmesi, aslında her insanın en önemli arzusudur. Dolayısıyla dua, insanoğlunun öncelikle korktuklarından emin olmak, umduklarına nail olmak üzere yaratanına tazarru, iltica ve niyazıdır. Bu manada kalbi bir köprüdür. Allah da kullarının böyle dua ile kendisine yakın olmasını zaten istiyor. Hatta Kuranıkerim'de bazı kavimleri bazı milletleri birtakım hastalık ve sıkıntılarla iptila etti ki; tazarruları olsun, yalvarsınlar, Allah'a yakın olsunlar. Yani kapılarını açtık bize gelsinler diye. Çünkü Allah kullarının kendisine dua etmesini, tazarruda bulunmasını istiyor. "Siz bana dua edin, ben duanıza icabet edeyim." "Dualarınız olmasa ne işe yararsınız." diyor. 4 15 Cenab-ı Hak, kulunun kendisine muhtaç olduğunun farkında olmasını, onun sonsuz kudretini hissederek, yani "sen acizsin bu aczinin farkında ol bana iltica et; o sonsuz kudretin sahibi olarak da ben sana yardım edeyim, duana icabet edeyim, önünü açayım ve böylece de bana ulaşacak bir yol bulmuş ol." der. İnsan yaratıcısını bulduğu zaman, O'na yöneldiği zaman, işi biraz daha kolaylaşır. Ondan sonrası atacağı adımlarla alakalıdır. 5 15 Dua ile ilgili ilk peygamber Hz. Âdem'den itibaren Kur'an'da dualar vardır ve Hz. Âdem ve Havva validemizin dua ile ilgili daha çok beşeri ile yaptıkları zaaf kaynağı olan bir günahtan dolayı Cenabı Hakk'a iltica tarzındadır. İnsanlık âlemi günah girdabına düşmek ve ondan kurtulmak; nefsiyle başa çıkma konusunda rabbinin teyidini almak gibi bir mücadele içindedir. Duada yaptığımız her hayırlı işte kendimizin tek başına bir başarısı olmadığının bilincinde muhafaza etmek insan olma konusunda çok anlamlı ve önemlidir. Veya düşmüşse o zamanda "Ya Rabbi, elimden tutmadın gidiyorum, yine sana sığınıyorum" diye tekrar O'na sığınma bilincinde olmalıdır. Kulun korkuyla ümit arasında, Rabbin desteğini özünde hissetmesi ve bu duyguyu hiçbir zaman kaybetmemesi çok önemli.

dua sığınmak iletişim yönelmek dilemek yalvarmak ile ilgili paragraf